Trafik Kazalarında Tazminat

Trafik Kazalarında Tazminat

Trafik kazası geçirdiniz ve tazminat haklarınızı öğrenmek istiyorsunuz? 2025 yılı güncel düzenlemeleri, sigorta teminat limitleri ve zamanaşımı süreleriyle birlikte trafik kazası tazminat haklarınızı detaylı olarak öğrenin. Maddi ve manevi tazminat hesaplama yöntemlerinden sorumluluk kapsamına kadar tüm hukuki bilgileri burada bulabilirsiniz.

Trafik Kazası Tazminat Hakları ve Sigorta Teminat Limitleri

Trafik kazaları sonucunda mağdur olan kişilerin tazminat hakları, Türk Borçlar Kanunu madde 49 kapsamında haksız fiil sorumluluğu esaslarına göre düzenlenmektedir. Bu hukuki çerçeve, zarar görenlerin hem maddi hem de manevi zararlarının karşılanması için kapsamlı bir koruma sağlamaktadır.

2025 Yılı Sigorta Limitleri

2025 yılı itibariyle güncel sigorta teminat limitleri önemli artışlar göstermiştir. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında belirlenen teminat tutarları aşağıdaki şekildedir:

Kişi Başı Teminat Limitleri

  • Sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı: 2.700.000 TL
  • Sağlık giderleri için kişi başı: 2.700.000 TL
  • Kaza başı toplam yaralanma/ölüm: 13.500.000 TL

Maddi Zarar Teminat Limitleri

  • Araç başı maddi zararlar: 300.000 TL
  • Kaza başı toplam maddi zarar: 540.000 TL

Bu limitler, otomobil, taksi, minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon, çekici, motosiklet ve yük motosikletleri gibi tüm motorlu araç kategorileri için geçerlidir. Teminat limitlerinin artırılması, trafik kazası mağdurlarının daha geniş bir koruma elde etmesini sağlamaktadır.

Tazminat Çeşitleri

Trafik kazalarından kaynaklanan tazminat talepleri, zarar türüne göre farklı kategoriler altında değerlendirilmektedir. Yaralanmalı kazalarda talep edilebilecek başlıca tazminat çeşitleri şunlardır:

Tedavi Giderlerinin Tazmini

  • Ameliyat masrafları ve hastane giderleri
  • Yoğun bakım ve tıbbi müdahale bedelleri
  • Fizik tedavi ve fizyoterapi giderleri
  • Ortopedik malzeme ve protez masrafları
  • Yurt dışı tedavi giderleri
  • Hasta nakil ve ambulans ücretleri
  • İlaç ve tıbbi malzeme bedelleri

Kazanç Kaybının Tazmini

Tedavi süreci boyunca işe gidememe durumunda ortaya çıkan gelir kayıpları bu kapsamda değerlendirilir. Geçici işgöremezlik nedeniyle kaybedilen günlük kazançlar, mağdurun normal mesai koşullarındaki geliri esas alınarak hesaplanmaktadır.

Çalışma Gücünün Azalması veya Yitirilmesi

Kalıcı sakatlık durumunda, mağdurun ömür boyu iş göremezlik oranına göre belirlenen tazminatlar bu kategori altında yer almaktadır. Maluliyet raporu sonucu tespit edilen çalışma gücü kaybı oranı, tazminat hesaplamasının temel parametrelerinden birini oluşturmaktadır.

Ekonomik Geleceğin Sarsılması Zararları

Sakat kalma nedeniyle gelecekte kazanılması muhtemel gelirlerin kaybı, uzman bilirkişi raporları doğrultusunda hesaplanmaktadır. Bu hesaplamada kişinin yaşı, mesleği, eğitim durumu ve sakatlığın çalışma gücüne etki oranı dikkate alınmaktadır.

Manevi Tazminat

Çekilen acı, elem, keder, psikolojik yıkıntı ve ızdırap nedeniyle talep edilen manevi tazminat, hakim tarafından olayın özelliklerine göre takdir edilmektedir. Borçlar Kanunu madde 47 bu konuda temel hukuki dayanağı oluşturmaktadır.

Hak Sahipliği Koşulları

Trafik kazası tazminatına hak kazanabilmek için belirli koşulların bir araya gelmesi gerekmektedir:

Temel Koşullar

  • Kaza sonucu bedensel zarar görme veya maddi zarar oluşması
  • Karşı tarafın trafik kurallarını ihlal etmesi ve bu ihlalin kaza ile nedensellik bağının bulunması
  • Zarar ile haksız fiil arasında uygun illiyet bağının kurulabilmesi
  • Zarar görenin kusursuz olması veya kusur oranının %100'ün altında bulunması

Dava Açma Yetkisi

Yaralanmalı kazalarda yaralanan kişi bizzat dava açabilir. Ağır bedensel yaralama durumunda yakınları da manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Ölümlü kazalarda ise ölenden destek alan tüm kişiler maddi ve manevi tazminat davası açabilmektedir.

Sorumluluk Kapsamı

Karayolları Trafik Kanunu madde 85 uyarınca aşağıdaki kişiler müştereken ve müteselsilen sorumludur:

  • Aracın sürücüsü
  • Aracın sahibi ve işleteni
  • Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sigorta şirketi
  • Ticari faaliyet kapsamında araç işleten kuruluşlar

Bu sorumluluk düzenlemesi, mağdurların tazminat haklarını güvence altına alarak, birden fazla sorumludan dilediğinden tam tazminat talep edebilme imkanı sağlamaktadır. Sigorta şirketi yalnızca maddi tazminatlardan sorumlu olup, manevi zararları hesaplamaz ve ödemez.

Zamanaşımı Süreleri ve Hukuki Prosedür

Trafik kazalarından kaynaklanan tazminat taleplerinde zamanaşımı süreleri, mağdurların haklarını koruması bakımından kritik öneme sahiptir. KTK m.109 hükümleri çerçevesinde belirlenen bu süreler, kazanın niteliğine ve sonuçlarına göre farklılık göstermektedir.

Ceza Zamanaşımı Uygulaması

Trafik kazalarında zamanaşımı süreleri, kazanın suç teşkil edip etmemesine göre ikiye ayrılmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.66 hükümleri uyarınca belirlenen ceza zamanaşımı süreleri, trafik kazalarında yaygın şekilde uygulanmaktadır.

Yaralanmalı trafik kazalarında ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre, kazada yaralanma meydana gelmesi halinde, ceza davasının açılabildiği maksimum süreyi ifade etmektedir. Tazminat davalarında da aynı süre uygulanarak, mağdurların haklarını korumaları için genişletilmiş bir zaman dilimi sağlanmaktadır.

Ölümlü trafik kazalarında ise ceza zamanaşımı süresi 15 yıla çıkmaktadır. Bu uzun süre, özellikle ağır sonuçlu kazalarda mağdur yakınlarının haklarını arayabilmeleri için yeterli zamanı garanti altına almaktadır.

Ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için kazanın suç teşkil etmesi yeterlidir. Ayrıca ceza davası açılmış olması veya hükümlülük kararı verilmiş olması şart değildir. Takipsizlik kararı, aklama kararı veya ceza ehliyeti yokluğu durumlarında dahi bu uzamış süreler uygulanabilmektedir.

Maddi zararlar için ise temel zamanaşımı süresi 2 yıldır. Bu süre, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak aynı kazada yaralanma da varsa, maddi zararlar için de uzamış ceza zamanaşımı süreleri uygulanır.

Zamanaşımının kesilmesi durumları şunlardır:

  • Dava açılması
  • İcra takibine başvurulması
  • Karşı tarafın yazılı borç kabulü
  • Arabuluculuk sürecinin başlatılması

Dava Açma Yetkisi

Trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında dava açma yetkisi, kazanın sonuçlarına göre farklı kişilere tanınmaktadır.

Yaralanmalı kazalarda yaralanan kişi bizzat dava açabilir. Yaralının ceza ehliyeti yoksa veya kısıtlıysa, yasal temsilcileri tarafından dava açılabilir. Ağır bedensel yaralama durumunda yakınları da manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir.

Ölümlü kazalarda ise ölenden destek alan herkes maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Eş ve çocuklar için destek karine sayılır, bu nedenle ayrıca ispat yükümlülükleri bulunmamaktadır. Anne, baba, kardeş gibi diğer yakınlar ise fiili destek aldıklarını ispatlamaları halinde tazminat davası açabilirler.

Dava açma yetkisine sahip kişiler:

  • Yaralanan kişi bizzat
  • Ölü/yaralının eşi
  • Çocukları ve anne-babası
  • Fiilen destek aldığını ispatlayan diğer yakınları
  • Yasal temsilciler

Mahkeme Görevliliği

Trafik kazası tazminat davalarında mahkeme görev ve yetkisi, davalı kişi ve kurumların niteliğine göre belirlenmektedir.

Yetkili mahkemeler HMK m.6, 14/2 ve 16/1 hükümleri uyarınca şunlardır:

  • Davalılardan birinin ikametgahı mahkemesi
  • Kazanın meydana geldiği yer mahkemesi
  • Davacının ikametgahı mahkemesi
  • Sigorta şirketinin merkezi mahkemesi

Görevli mahkeme bakımından ise ayrım yapılmaktadır. Sigorta şirketine karşı açılan davalar TTK m.4/1-a ve m.5/1 uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesinin görevindedir. Sadece sürücü ve araç sahibine/işletenine karşı açılan davalar ise Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir.

Arabuluculuk zorunluluğu TTK m.5/A gereğince sigorta şirketlerine karşı dava açılmadan önce uygulanmalıdır. Bu süreç en fazla 6 hafta sürmektedir. Arabuluculuk sonucunda anlaşmaya varılamaması halinde mahkemeye başvurulabilir.

Dava açılırken dikkat edilmesi gereken hususlar:

  • Doğru mahkemenin tespiti
  • Arabuluculuk zorunluluğunun yerine getirilmesi
  • Zamanaşımı sürelerinin takip edilmesi
  • Gerekli belgelerin hazırlanması

Bu hukuki prosedürlerin doğru şekilde takip edilmesi, trafik kazası mağdurlarının haklarını tam olarak elde edebilmeleri için kritik önem taşımaktadır.

Sorumluluk Kapsamı ve Sigorta Düzenlemeleri

Müşterek ve Müteselsil Sorumluluk

Trafik kazalarında sorumluluk kapsamı KTK m.85 ve KTK m.91 maddeleri çerçevesinde düzenlenmektedir. Türk hukuk sisteminde trafik kazası mağdurlarının haklarını korumak amacıyla müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkesi benimsenmiştir. Bu sistem sayesinde zarar görenler, tazminat taleplerini birden fazla sorumluya karşı aynı anda yöneltebilmektedir.

Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında sigorta şirketi sorumluluğu KTK m.91 maddesi ile düzenlenmektedir. Bu düzenlemeye göre sigorta şirketi, araç işleteninin sorumluluğunu sigorta poliçesinde belirtilen teminat limitleri dahilinde üstlenir. Sigorta şirketi ile birlikte araç sahibi, araç işleteni ve sürücü müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Müşterek ve müteselsil sorumluluk sisteminde mağdurun önemli avantajları bulunmaktadır. Zarar gören kişi, tazminat tutarının tamamını sorumlu taraflardan herhangi birinden talep edebilir. Bu durumda ödeme yapan kişi, diğer sorumlulara rücu hakkına sahiptir. Özellikle sigorta şirketinin ödeme gücünün yüksek olması nedeniyle, mağdurlar genellikle öncelikle sigorta şirketine başvurmayı tercih etmektedir.

Sigorta şirketi yalnızca maddi tazminatlardan sorumlu olup, manevi zararları hesaplamaz ve ödemez. Manevi tazminat talepleri için doğrudan kusurlu taraflara başvurulması gerekmektedir. Bu durum, Yargıtay'ın yerleşik kararları ile de teyit edilmiştir.

Güvence Hesabı Uygulaması

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m.14 uyarınca Güvence Hesabı kurulmuş ve işleyişi düzenlenmiştir. Güvence Hesabı, trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu kazalarda mağdurların tazminat haklarını güvence altına alan özel bir fondur.

Güvence Hesabından tazminat talep edilebilecek durumlar şunlardır:

  • Sigortasız araçların verdiği zararlar
  • Sigorta şirketinin iflas etmesi
  • Çalıntı araçların neden olduğu kazalar
  • Sigorta şirketinin tespit edilememesi
  • Hit and run (çarpıp kaçma) vakaları

Güvence Hesabı uygulamasında dikkat edilmesi gereken önemli husus, yalnızca bedensel zararlar için başvuru yapılabilmesidir. Maddi hasarlar Güvence Hesabı kapsamında değildir. Ayrıca Güvence Hesabından yapılacak ödemeler, zorunlu trafik sigortası teminat limitleri ile sınırlıdır.

Güvence Hesabına başvuru için öncelikle sorumlu araç sahibi ve sürücüsüne karşı icra takibi başlatılması veya dava açılması gerekmektedir. Eğer bu kişilerden tahsilat yapılamadığı tespit edilirse, Güvence Hesabına başvuru yapılabilir. Bu süreç, mağdurların haklarını korumak amacıyla oluşturulan ikincil bir güvence mekanizmasıdır.

Arabuluculuk Zorunluluğu

TTK m.5/A maddesi gereğince, sigorta şirketlerine karşı açılacak davalarda arabuluculuk zorunlu dava şartıdır. Bu düzenleme, trafik kazası tazminat davalarında önemli bir prosedürel değişiklik getirmiştir.

Arabuluculuk sürecinin temel özellikleri şunlardır:

  • Süreç en fazla 6 hafta sürmektedir
  • Arabulucu masrafları sigorta şirketi tarafından karşılanır
  • Arabuluculuk başarısız olursa dava açma hakkı doğar
  • Arabuluculuk süreci zamanaşımını keser

Arabuluculuk zorunluluğu sadece sigorta şirketlerine karşı açılacak davalar için geçerlidir. Sürücü veya araç işleteni aleyhine açılacak davalarda arabuluculuk zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak praktik açıdan hem sigorta şirketi hem de diğer sorumlular aleyhine dava açılacaksa, arabuluculuk sürecinin tamamlanması gerekmektedir.

Arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma icra edilebilir belge niteliğindedir. Anlaşma sağlanamazsa, arabulucu tarafından düzenlenen son tutanak ile dava açma yolu açılır. Bu sistem, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve daha hızlı çözüm sağlamak amacıyla getirilmiştir.

Sigorta şirketleri aleyhinde açılacak davalar Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevindedir. Bu nedenle arabuluculuk sürecinde de ticaret hukuku uzmanı arabuluculardan yararlanılması önerilmektedir.

Tazminat Hesaplama Yöntemleri ve Kriterleri

Trafik kazası tazminat hesaplamalarında doğru yöntemlerin uygulanması, mağdurların hak ettikleri tazminatı alabilmeleri açısından kritik önem taşır. Bu süreçte maluliyet oranı, yaş faktörü, cinsiyet ve güncel yaşam tablolarının kullanımı tazminat miktarını doğrudan etkilemektedir.

Maluliyet Oranı Hesaplaması

Trafik kazası sonucu kalıcı sakatlık oluşan durumlarda maluliyet oranının tespiti, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre yapılır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Karar 2017/8643 sayılı kararında, maluliyet oranının bu yönetmelik çerçevesinde belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Maluliyet oranı tespiti için üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı veya Adli Tıp Şube Müdürlüklerinden yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınması zorunludur. Bu raporlarda şu unsurlar değerlendirilir:

  • Anatomi ve fonksiyon kaybı oranı
  • Yaralanmanın işlev üzerindeki kalıcı etkisi
  • Meslek icrasındaki kısıtlılık derecesi
  • Günlük yaşam aktivitelerindeki sınırlılık

Maluliyet oranları şu şekilde sınıflandırılır:

  • Yüzde 1-10: Hafif maluliyet (küçük fonksiyonel kayıplar)
  • Yüzde 10-30: Orta derece maluliyet (kısmi iş gücü kaybı)
  • Yüzde 30-60: Ağır maluliyet (önemli iş gücü kaybı)
  • Yüzde 60 ve üzeri: Tam maluliyet (ciddi iş gücü kaybı)

Yaş ve Cinsiyet Faktörleri

Tazminat hesaplamalarında yaş faktörü 65 yaş sınırı dikkate alınarak değerlendirilir. Bu yaşa kadar olan süre aktif çalışma dönemi kabul edilir. Genç yaştaki kişilerin daha uzun aktif çalışma süresi olduğundan tazminat miktarı daha yüksek hesaplanır.

Yaş faktörünün etkisi:

  • 25 yaşındaki kişi: 40 yıllık aktif çalışma süresi
  • 35 yaşındaki kişi: 30 yıllık aktif çalışma süresi
  • 45 yaşındaki kişi: 20 yıllık aktif çalışma süresi
  • 55 yaşındaki kişi: 10 yıllık aktif çalışma süresi

Cinsiyet faktörü ise yaşam süresi uzunluğu nedeniyle tazminat hesaplamalarını etkiler. Kadınların ortalama yaşam süresi erkeklere göre daha uzun olduğundan, aynı yaş ve gelir seviyesindeki bir kadının tazminat miktarı daha yüksek hesaplanır.

65 yaş sonrası dönem (pasif dönem) için de tazminat hesaplanır. Bu dönemde kişinin yaşam masrafları ve bakım giderleri dikkate alınarak emeklilik aylığı tutarında bir miktar belirlenir.

TRH 2010 Yaşam Tablosu

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12510 E., 2022/6158 K. sayılı kararıyla, tazminat hesaplamalarında PMF 1931 yerine TRH 2010 Yaşam Tablosunun kullanılması gerektiği kesin olarak hükme bağlanmıştır. Bu değişiklik, güncel demografik veriler ışığında daha adil tazminat hesaplamasını sağlamaktadır.

TRH 2010 Yaşam Tablosunun avantajları:

  • Güncel demografik verilere dayalı hesaplama
  • Cinsiyet bazlı yaşam süresi farklılıklarının doğru yansıtılması
  • Yaş gruplarına göre detaylı ölümlülük oranları
  • Daha hassas aktüer hesaplama imkanı

Bu tabloya göre hesaplama yapılırken şu unsurlar dikkate alınır:

  • Kişinin mevcut yaşı ve cinsiyeti
  • Beklenen yaşam süresi
  • Aktif ve pasif çalışma dönemleri
  • İskonto oranı uygulaması

Manevi tazminat hesaplamalarında ise BK m.4'te düzenlenen hak ve nesafet kuralları gözetilir. Mahkeme, olayın özelliklerine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, kusur oranlarına bakarak takdir yetkisini kullanır.

Detaylı hesaplama örneği: 32 yaşında erkek, aylık 18.000 TL maaş, yüzde 40 maluliyet, yüzde 15 kusur oranına sahip bir kişi için:

  • Yıllık gelir: 216.000 TL
  • Maluliyet uygulaması: 86.400 TL/yıl zarar
  • 33 yıl aktif çalışma süresi
  • TRH 2010 tablosuna göre iskonto uygulaması
  • Toplam maddi tazminat: Yaklaşık 2.266.440 TL

Bu hesaplama yöntemleri, uzman bilirkişiler tarafından TRH 2010 Yaşam Tablosu ve güncel yasal düzenlemeler çerçevesinde yapılarak mahkemeye sunulur.

Önemli Yargıtay Kararları ve Emsal Uygulamalar

Trafik kazası tazminat davalarında Yargıtay kararları, hukuki uygulamanın temel referans noktalarını oluşturmaktadır. Bu kararlar, benzer olaylarda verilecek hükümlere yön vermekte ve tazminat hesaplama yöntemlerinde standart oluşturmaktadır.

Manevi Tazminat Kararları

Yargıtay uygulamasında manevi tazminat miktarlarının tespitinde BK m.47 temel hukuki dayanak oluşturmaktadır. Yüksek Mahkeme kararlarında manevi tazminat hesaplanırken olayın gelişim şekli, tarafların kusur oranları ve mağdurun sosyal konumu gibi faktörler dikkate alınmaktadır.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 8.7.2004 tarih 8160/9209 sayılı kararında, 3 gün iş göremezlik raporu alan davacının hafif yaralanması nedeniyle bile manevi tazminat talep edebileceği hükme bağlanmıştır. Karar, ruh ve vücut bütünlüğünün bozulmasının manevi tazminat için yeterli olduğunu vurgulamaktadır.

Yargıtay HGK 2013/201 sayılı kararında verilen 80.000 TL manevi tazminat kararı, ağır yaralanma durumlarında takdir edilen miktarlar için emsal teşkil etmektedir. Bu karar, manevi tazminat miktarlarının enflasyon ve yaşam koşulları gözetilerek güncellenmesi gerektiğini göstermektedir.

Çocukların yaralanması durumunda anne babanın manevi tazminat hakkı konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26.4.1995 tarih 122/430 sayılı kararı önemli bir içtihat oluşturmuştur. Bu karara göre yakınların ruh bütünlüğünün ihlali nedeniyle manevi tazminat davası açabilmeleri mümkündür.

Sorumluluk Tespiti

Trafik kazalarında sorumluluk tespitine ilişkin Yargıtay kararları, müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkesini güçlendirmektedir. Yargıtay 17. HD E.2016/15151, K.2019/7629 sayılı kararında, taşımacılık mali sorumluluk sigortası bulunan araçlarda öncelikle bu sigortanın teminat limitine başvurulması, limit aşılırsa trafik sigortasından talep yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin E.2018/5799, K.2019/12277 sayılı kararında manevi tazminat belirlenmesinde kazanın oluş şekli, tarafların kusur oranları, hakkaniyet ve sebepsiz zenginleşme ilkesinin dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır.

Tek taraflı kazalarda sürücü yakınlarının tazminat hakkı konusunda Yargıtay 17. HD Karar 2017/6035, %100 kusurlu sürücünün yakınlarının Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceğini hüküm altına almıştır. Bu karar, sürücünün üçüncü kişi sayılmaması ve kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında kalması ilkesini pekiştirmektedir.

Hesaplama Yöntemi Kararları

Tazminat hesaplama yöntemlerine ilişkin Yargıtay kararları, standardizasyon sağlama açısından kritik öneme sahiptir. Yargıtay 17. HD Karar 2017/4410 sayılı kararında, Anadolu Üniversitesi öğrencisi genç bir kızın yüzündeki sakit iz nedeniyle ekonomik geleceğinin sarsılması zararının uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2021/12510 E., 2022/6158 K. sayılı kararıyla PMF 1931 yerine TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu karar, tazminat hesaplamalarında güncel actuarial verilerin kullanımını zorunlu kılmaktadır.

Maluliyet oranı tespitinde Yargıtay 17. HD Karar 2017/8643, "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine uygun rapor alınması gerektiğini belirtmiştir. Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı veya Adli Tıp Şube Müdürlüğünden yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak aktüer hesabı yapılması zorunludur.

Sigorta şirketi ödemelerinin mahsup usulü konusunda Yargıtay 17. HD Karar 2017/947, davadan önce ödenen bedelin yasal faiz güncellemesi yapılmaksızın ödenen miktarın kaza tarihindeki poliçe limitinden indirilmesi gerektiğini hüküm altına almıştır.


Trafik kazası tazminat davalarında mağdurların haklarını tam olarak alabilmeleri için güncel yasal düzenlemeler ve Yargıtay içtihatlarının takip edilmesi büyük önem taşımaktadır. 2025 yılı itibariyle kişi başı 2.700.000 TL olan sigorta teminat limitleri, uzamış ceza zamanaşımı süreleri ve arabuluculuk zorunluluğu gibi güncel düzenlemeler, tazminat talep süreçlerini doğrudan etkilemektedir. Profesyonel hukuki danışmanlık alınması ve tüm yasal süreçlerin titizlikle takip edilmesi, hakkaniyetli tazminat elde edilmesi için kaçınılmazdır.

Yazar Görseli
Müellif

Av. Ali Haydar GÜLEÇ

Güleç Hukuk Bürosu'nda 9 yıldır yöneticilik ve avukatlık yapmaktadır.