
Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Hukuki Niteliği
Türkiye'de anlaşmalı boşanma sürecinin en kritik aşamalarından biri olan protokol hazırlama süreci, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen temel belgedir. Bu rehber, anlaşmalı boşanma protokolünün hukuki niteliği, zorunlu içeriği ve hazırlanması sırasında dikkat edilmesi gereken hususları kapsamlı şekilde ele almaktadır. Velayet düzenlemelerinden nafaka türlerine, mal paylaşımından tazminat hususlarına kadar tüm kritik konular detaylı şekilde açıklanmaktadır.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Yasal Dayanağı ve Hukuki Niteliği
Yasal Çerçeve
Anlaşmalı boşanma protokolü, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesi kapsamında düzenlenen temel hukuki belgedir. Bu maddeye göre, anlaşmalı boşanma davalarında eşlerin boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkındaki düzenlemelerini içeren yazılı protokol hazırlaması zorunludur.
TMK 166/3 maddesi şu temel şartları öngörür:
- Evliliğin en az bir yıl sürmüş olması
- Eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi
- Hakimin tarafları bizzat dinlemesi ve iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi
- Boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hakkındaki düzenlemenin uygun bulunması
Yargı organlarının yerleşik içtihadına göre, hakim protokol olmadan anlaşmalı boşanma kararı veremez. Bu durum protokolü anlaşmalı boşanmanın vazgeçilmez unsuru haline getirir.
Protokolün Sözleşme Niteliği
Anlaşmalı boşanma protokolü hukuki açıdan kendine özgü aile hukuku sözleşmesi niteliğindedir. Klasik sözleşme hukukundan farklı olarak, bu protokolün geçerliliği sadece tarafların iradesine bağlı olmayıp, hakim onayı şartına tabi tutulmuştur.
Protokolün sözleşme niteliğinden doğan temel özellikler:
- İrade beyanlarının karşılıklı uyuşması gerekir
- Taraflar protokolü özgür iradeleri ile imzalamalıdır
- Yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur
- Her iki tarafın da bizzat imzalaması gerekir
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 24.02.2010 tarih, 2010/2-96 Esas, 2010/106 Karar sayılı içtihadına göre, mal rejiminin tasfiyesi anlaşmalı boşanmanın zorunlu unsurları arasında yer almaz. Bu karar, protokolün kapsamının belirlenmesinde önemli bir rehber niteliği taşır.
Protokolün geçerli olabilmesi için içeriğin:
- Kanuna uygun olması
- Kamu düzenine aykırı olmaması
- Ahlaka uygun düzenlemeler içermesi
- Açık ve anlaşılır bir dille kaleme alınması gerekir
Hakim Onayının Önemi
Hakim onayı, anlaşmalı boşanma protokolünün hüküm doğurabilmesi için vazgeçilmez şarttır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 04.02.2014 tarih, 2013/11644 Esas, 2014/1866 Karar sayılı içtihadı uyarınca, hakim kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı protokolü tasdik edemez.
Hakimin protokol incelemesinde değerlendireceği hususlar:
- Tarafların irade serbestisi içinde hareket edip etmediği
- Protokol hükümlerinin kanuni düzenlemelere uygunluğu
- Çocukların üstün menfaati ilkesine aykırılık bulunup bulunmadığı
- Mali düzenlemelerin adalet ve eşitlik ilkelerine uygunluğu
Hakim gerekli gördüğü hallerde protokolde değişiklik yapılmasını talep edebilir. Ancak bu değişikliklerin taraflar tarafından kabul edilmesi gerekir. Aksi takdirde anlaşmalı boşanma süreci çekişmeli boşanmaya dönüşebilir.
Protokol, boşanma ilamının hüküm veya sonuç kısmında açık, anlaşılır, tereddütsüz ve icra edilebilir şekilde yer almalıdır. Yargıtay'ın yerleşik içtihadına göre, protokol kararın hüküm kısmında yer almadığında yok hükmünde kabul edilir.
Protokolün bağlayıcılığı boşanma kararının kesinleşmesiyle başlar. Kesinleşinceye kadar eşlerin protokolden dönme hakkı bulunur. Kesinleşme sonrasında ise protokol mahkeme ilamı niteliği kazanarak icra edilebilir hale gelir.
Protokolün Zorunlu İçerik Unsurları
TMK 166/3 maddesi kapsamında anlaşmalı boşanma protokolünün geçerli olabilmesi için belirli unsurları mutlaka içermesi gerekmektedir. Bu zorunlu içerik unsurları, boşanmanın hukuki sonuçlarını düzenlemek ve tarafların haklarını korumak amacıyla kanun koyucu tarafından belirlenmiştir. Protokolde bu unsurların eksik olması durumunda hakim, anlaşmalı boşanma talebini reddedebilir.
Çocuklarla İlgili Düzenlemeler
Anlaşmalı boşanma protokolünde çocuklarla ilgili düzenlemeler çocuğun üstün yararı ilkesi temelinde şekillendirilmelidir. Bu ilke, tüm düzenlemelerin merkezinde yer alan temel prensibidir.
Velayet Düzenlemeleri: Protokolde velayetin hangi ebeveyne verileceği açık şekilde belirtilmelidir. Türk hukukunda ortak velayet mümkün olmakla birlikte, uygulamada çoğunlukla tek ebeveyne velayet verilmektedir. Velayet kararı verirken çocuğun yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu ve ebeveynlerle kurduğu bağ dikkate alınır.
Kişisel İlişki Tesisi: Velayeti olmayan ebeveynin çocukla kuracağı kişisel ilişki protokolde detaylı şekilde düzenlenmelidir. Bu düzenlemede:
- Görüşme günleri ve saatleri
- Hafta sonu ve tatil düzenlemeleri
- Özel günlerde (doğum günü, bayram vb.) ziyaret hakları
- Çocuğun alınıp getirilme usulleri
açık şekilde belirtilmelidir.
İştirak Nafakası: Çocuğun bakım, eğitim ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak üzere velayeti olmayan ebeveyn tarafından ödenecek nafaka miktarı protokolde yer almalıdır. 2025 yılı için ortalama 8.000-15.000 TL arasında belirlenen bu miktar, tarafların ekonomik durumu ve çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının her yıl TÜFE oranında artırılacağı hususu da protokolde açıkça belirtilmelidir.
Mali Düzenlemeler
Protokolün mali düzenlemeler başlığı altında boşanmanın ekonomik sonuçları detaylı şekilde ele alınmalıdır. Bu düzenlemeler hem tarafların haklarını koruması hem de sonradan çıkabilecek uyuşmazlıkları önlemesi açısından kritik önem taşımaktadır.
Yoksulluk Nafakası: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek eşin durumu protokolde değerlendirilmelidir. Yoksulluk nafakası düzenlemesi yapılırken:
- Nafakayı alacak eşin ekonomik durumu
- Çalışma kapasitesi ve imkanları
- Boşanmada kusur durumu
- Nafaka miktarı ve ödeme şekli
hususları dikkate alınmalıdır.
Mal Varlığı Düzenlemeleri: Evlilik süresince edinilen mal varlığının paylaşımına ilişkin düzenlemeler protokolde yer alabilir. Bu kapsamda:
- Taşınmaz malların durumu
- Banka hesapları ve mevduatlar
- Araç ve değerli eşyalar
- Borçların paylaşımı
konularında mutabakat sağlanabilir.
Tazminat Hususları
Anlaşmalı boşanma protokolünde tazminat talepleri konusunda tarafların tutumu açık şekilde belirtilmelidir.
Maddi Tazminat: Boşanma nedeniyle uğranılan ekonomik zararlar için maddi tazminat talebi protokolde düzenlenebilir. Tarafların bu konudaki talepleri veya karşılıklı feragatleri açık şekilde ifade edilmelidir.
Manevi Tazminat: Boşanma sürecinde yaşanan manevi zararlar nedeniyle manevi tazminat talepleri de protokolün kapsamında yer almalıdır. Özellikle boşanma nedenlerinin manevi tazminat hakkı doğurduğu durumlarda bu husus protokolde mutlaka düzenlenmelidir.
İstikbal Tazminatı: Evliliğin sona ermesiyle birlikte gelecekte elde edilmesi beklenen menfaatlerin kaybı nedeniyle istikbal tazminatı talep edilebilir. Bu tazminat türünün protokolde ele alınması durumunda miktarı ve ödeme şekli belirtilmelidir.
Protokolün zorunlu içerik unsurları eksik hazırlandığında ciddi hak kayıpları yaşanabilir ve anlaşmalı boşanma süreci ortalama 30-45 gün içinde tamamlanması gereken bir işlem uzayabilir. Bu nedenle protokol hazırlanırken tüm zorunlu unsurların eksiksiz şekilde düzenlenmesi, tarafların hak ve menfaatlerinin korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
Nafaka Türleri ve Düzenlemeleri
Anlaşmalı boşanma protokolünde nafaka düzenlemeleri, tarafların gelecekteki hak ve yükümlülüklerini belirleyen kritik unsurlar arasında yer almaktadır. Türk Medeni Kanunu'na göre üç farklı nafaka türü bulunmakta olup, her birinin kendine özgü hukuki niteliği ve uygulama koşulları mevcuttur.
İştirak Nafakası
İştirak nafakası, çocuğun bakım, barınma, eğitim ve sağlık giderlerine katkı amacıyla velayeti olmayan ebeveyn tarafından ödenen aylık bir yükümlülüktür. Bu nafaka türünün protokolde düzenlenmesi zorunlu olmakla birlikte, miktarının belirlenmesinde tarafların maddi durumları ve çocuğun ihtiyaçları esas alınır.
2025 yılı için iştirak nafakası miktarları ortalama 8.000-15.000 TL arasında belirlenmektedir. Protokolde nafaka miktarının yanı sıra TÜFE oranında artış düzenlemesi de yer almalıdır. Bu düzenleme sayesinde nafaka tutarı, Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı Tüketici Fiyat Endeksi oranında her yıl otomatik olarak güncellenmektedir.
İştirak nafakasının protokolde açık şekilde düzenlenmesi gereken hususlar şunlardır:
- Aylık nafaka miktarı ve ödeme tarihleri
- Yıllık artış oranı (TÜFE endeksine bağlama)
- Çocuğun 18 yaşını doldurmasına rağmen eğitimine devam etmesi durumuna ilişkin düzenleme
- Ekstra giderlerin (sağlık, eğitim) paylaşım oranları
Yoksulluk Nafakası
Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek eş lehine düzenlenen bir nafaka türüdür. Bu nafakanın hükmedilmesi için belirli koşulların bir arada gerçekleşmesi gereklidir.
Yoksulluk nafakasının temel koşulları şunlardır:
- Nafaka talebinde bulunan eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmesi
- Kusuru diğer eşten ağır olmaması (TMK md. 175)
- Kendi emek ve gelirleriyle geçimini sağlayamayacak durumda olması
- Diğer eşin nafaka ödeme gücünün bulunması
Protokolde yoksulluk nafakası düzenlenirken miktar, süre ve ödeme koşulları net şekilde belirtilmelidir. Bu nafaka türünün süresi genellikle sınırsız olmakla birlikte, nafaka alan eşin evlenmesi, uzun süreli birlikte yaşaması veya maddi durumunun iyileşmesi halinde sona erebilir.
Tedbir Nafakası
Tedbir nafakası, dava süresince ödenen geçici nafaka türü olup, anlaşmalı boşanma davalarında nadiren uygulanmaktadır. Bu nafaka türü daha çok çekişmeli boşanma davalarında, davanın uzun sürmesi ve nafaka yükümlüsünün ihtiyaç sahibi eşi destekleme zorunluluğu durumunda gündeme gelmektedir.
Anlaşmalı boşanma protokollerinde tedbir nafakası düzenlenecekse, aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
- Davanın başlangıcından kesinleşmesine kadar olan süreyi kapsaması
- Diğer nafaka türleriyle çifte ödeme yaratmaması
- Protokolün onaylanmaması durumunda geri ödeme koşulları
Nafaka düzenlemelerinde çocuğun üstün yararı ilkesi her zaman ön planda tutulmalıdır. İştirak nafakası hesaplamalarında sadece çocuğun temel ihtiyaçları değil, sosyal ve kültürel gelişimi de göz önünde bulundurulmalıdır. Yoksulluk nafakası açısından ise tarafların yaşam standartları ve gelecekteki beklentileri değerlendirilmelidir.
Nafaka yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi durumunda, protokol mahkeme ilamı niteliği kazandığından, ilamlı icra takibi başlatılabilir ve gerektiğinde maaş haczi, banka hesabı blokajı gibi zorla icra yöntemlerine başvurulabilir.
Mal Paylaşımı ve Protokolün İcra Edilebilirliği
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımı düzenlemeleri, edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde gerçekleştirilir. Bu rejim, evlilik birliği süresince eşlerin edindiği malvarlığı değerlerinin boşanma halinde paylaştırılmasını düzenler.
Protokolde mal paylaşımına ilişkin düzenlemeler yapılırken aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır:
- Evlilik öncesi sahip olunan mallar kişisel mal kapsamında kalır
- Evlilik süresince kazanılan gelirlerle edinilen mallar müşterek mal sayılır
- Miras, teberru ve kişiye bağlı haklar kişisel malvarlığında değerlendirilir
- İş kurma, meslek edinme masrafları ve borçlanmalar dikkate alınır
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2010/2-96 Esas, 2010/106 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, mal rejiminin tasfiyesi anlaşmalı boşanma kapsamında değerlendirilmez. Ancak taraflar istedikleri takdirde protokolde bu konularda düzenleme yapabilirler.
Protokolde katkı payı, değer artış payı ve ortak borçlar için kapsamlı feragat beyanları yer almalıdır. Bu beyanlar olmadığında, boşanma sonrası ayrı davalar açılması gerekebilir.
Taşınmaz ve Taşınır Mallar
Protokolün icra edilebilirliği açısından en kritik unsurlardan biri, taşınmaz malların detaylı şekilde tanımlanmasıdır. Taşınmaz mallar için protokolde mutlaka şu bilgiler yer almalıdır:
- Ada-parsel bilgileri (il, ilçe, mahalle/köy, ada, parsel numaraları)
- Tapu sicil bilgileri ve hisse oranları
- Gayrimenkulün açık adresi ve niteliği
- Emlak değerleme raporu varsa tahmini değeri
Ada-parsel bilgilerinin protokolde eksiksiz şekilde belirtilmesi, icra edilebilirlik açısından kritik öneme sahiptir. Bu bilgiler olmadan icra müdürü tarafından malvarlığının tespiti ve satışı mümkün olmayabilir.
Taşınır malların protokolde düzenlenmesi sırasında dikkat edilecek hususlar şunlardır:
- Motorlu taşıtlar için plaka numarası, marka, model ve yıl bilgileri
- Banka hesaplarının IBAN numaraları ve hangi tarafa bırakıldığı
- Ziynet eşyaları, altın, değerli taş gibi kıymetli eşyaların detayları
- Ev eşyalarının genel kategoriler halinde paylaşımı
- Ticari faaliyetlerden kaynaklanan alacak ve borçlar
İcra Süreci
Anlaşmalı boşanma protokolü, mahkeme kararının kesinleşmesiyle mahkeme ilamı niteliği kazanır. Bu aşamadan sonra protokol hükümlerinin yerine getirilmemesi durumunda ilamlı icra takibi başlatılabilir.
İcra sürecinin temel özellikleri şunlardır:
- İlamlı icra takibinde borçluya ödeme emri gönderilmez
- Doğrudan haciz işlemleri başlatılabilir
- Protokolde belirtilen yükümlülükler aynen icra edilir
- İtiraz hakkı sınırlıdır ve sadece icra işlemlerine yöneliktir
2025 yılı itibariyle avukatlı anlaşmalı boşanma işleminin toplam maliyeti 25.000-55.000 TL arasında değişmektedir. Bu maliyet şunları kapsar:
- Avukatlık ücreti (15.000-35.000 TL)
- Mahkeme harç ve giderleri (3.000-5.000 TL)
- Noter masrafları (1.500-3.000 TL)
- Ekspertiz ve değerleme giderleri (varsa 3.000-8.000 TL)
- Diğer masraflar (2.500-4.000 TL)
Protokolün icra edilebilirliğini artırmak için şu hususlara dikkat edilmelidir:
- Yükümlülüklerin açık, anlaşılır ve tereddütsüz şekilde yazılması
- İfa zamanlarının net olarak belirlenmesi
- Para borçları için vade ve faiz oranlarının belirtilmesi
- Taşınır ve taşınmaz teslim yükümlülüklerinin detaylandırılması
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2013/11644 Esas, 2014/1866 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, hakim kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı protokolü tasdik edemez. Bu nedenle protokol hazırlanırken hukuka uygunluk ilkesine dikkat edilmelidir.
İcra aşamasında karşılaşılabilecek sorunları önlemek için protokolde cezai şart düzenlemeleri yapılmamalıdır. Cezai şartlar protokolün geçerliliğini etkileyebilir ve mahkeme tarafından onaylanmayabilir.
Protokolün Değiştirilebilirliği ve Bağlayıcılığı
Kesinleşme Öncesi Değişiklik Hakkı
Anlaşmalı boşanma protokolü imzalandıktan sonra mahkeme kararının kesinleşmesine kadar eşlerin protokolden dönme veya değiştirme hakkı bulunmaktadır. Bu hak, TMK madde 166/3'ün amacı ile uyumlu olarak tarafların özgür iradelerinin korunması ilkesinden kaynaklanmaktadır.
Protokolde değişiklik yapılabilmesi için her iki tarafın da mutabakatı gereklidir. Tek taraflı değişiklik talebi protokolün tamamını geçersiz kılacağından, böyle durumlarda anlaşmalı boşanma çekişmeli boşanmaya dönüşebilir. Değişiklik talebinin mahkeme tarafından kabul edilebilmesi için:
- Değişikliğin çocuğun üstün yararına uygun olması
- Kanuna, kamu düzenine ve ahlaka aykırı olmaması
- Her iki tarafın da değişikliği özgür iradesiyle kabul etmesi
- Değişikliğin açık, anlaşılır ve icra edilebilir nitelikte olması
Uygulamada eşler, özellikle nafaka miktarlarında veya mal paylaşımı konularında değişiklik talep edebilmektedir. Ancak bu değişiklik taleplerinin hakim tarafından değerlendirilerek onaylanması gerekmektedir.
Kesinleşme Sonrası Bağlayıcılık
Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte mahkeme ilamı niteliği kazanır ve tam bağlayıcılık elde eder. Bu aşamadan sonra protokol artık basit bir sözleşme olmaktan çıkar ve ilamlı icra takibi yapılabilen resmi belge haline gelir.
Kesinleşme sonrası protokolün bağlayıcılığı şu şekilde işler:
- İcra edilebilirlik: Protokolde yer alan yükümlülükler icra müdürlükleri aracılığıyla zorla yerine getirilebilir
- Değiştirilemezlik: Artık tek taraflı veya karşılıklı anlaşmayla protokol değiştirilemez
- İlam gücü: Protokol mahkeme kararının ayrılmaz parçası olarak hukuki güç kazanır
- Zamanaşımı: Protokolde yer alan alacaklar için genel zamanaşımı süreleri uygulanır
Bu aşamada protokolde yer alan nafaka yükümlülükleri, mal devri, velayet düzenlemeleri gibi tüm hususlar artık mahkeme ilamı gibi kesin ve bağlayıcıdır.
İptal Sebepleri
Anlaşmalı boşanma protokolünün geçerliliği, genel sözleşme hükümlerine tabi olduğundan irade sakatlığı durumlarında iptal edilebilir. Başlıca iptal sebepleri şunlardır:
Yanılma: Protokol imzalanırken taraflardan birinin esaslı konularda yanılgıya düşmüş olması durumudur. Özellikle mal varlığının değeri, nafaka hesaplamaları veya yasal haklar konusunda yanlış bilgilendirilme yanılma kapsamında değerlendirilir.
Aldatma: Bir tarafın diğer tarafı kasten yanıltması durumudır. Mal varlığının gizlenmesi, gelir durumunun yanlış beyan edilmesi veya yasal haklarla ilgili yanlış bilgi verilmesi aldatma kapsamındadır.
Korkutma: Fiziksel veya manevi baskı altında protokol imzalanması durumudur. Tehdit, şantaj veya psikolojik baskı sonucu verilen rıza geçersizdir.
İptal davası bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmalıdır. İptal kararı verildiğinde:
- Anlaşmalı boşanma çekişmeli boşanmaya dönüşebilir
- Protokolde yer alan tüm düzenlemeler yeniden değerlendirilir
- Mali haklar ve çocuklara ilişkin kararlar tekrar belirlenir
- Daha önce yerine getirilen edimler iade edilebilir
Anlaşmalı boşanma protokolü, eşlerin boşanma sürecini hızlandıran ve uzlaşmacı bir çözüm sunan önemli bir hukuki araçtır. Ancak protokolün doğru hazırlanması, yasal gerekliliklere uygun olması ve tarafların haklarını dengeli şekilde koruması kritik önem taşımaktadır. Eksik veya hatalı hazırlanan protokoller ciddi hak kayıplarına neden olabileceğinden, bu süreçte profesyonel hukuki destek almak tarafların menfaatine olacaktır.