Çocuk Youtuber'ların Hukuki Korunması

Çocuk Youtuber'ların Hukuki Korunması

Dijital çağda çocukların YouTube platformunda içerik üretmesi ve bu süreçte karşılaştıkları hukuki sorunlar, çocuk hakları açısından kritik önem taşımaktadır. Bu makale, çocuk YouTuber'ların hukuki korunması konusunu Türk hukuku ve uluslararası düzenlemeler çerçevesinde kapsamlı olarak incelemektedir. YouTube'un Türkiye'de en çok kullanılan sosyal medya platformu olması, çocukların bu alanda karşılaştığı riskleri artırmaktadır. Çocuk hakları ihlalleri, kişisel veri güvenliği sorunları ve istismar riskleri gibi konular detaylı olarak ele alınmaktadır.

Türk Hukukunda Çocuk Haklarının Yasal Çerçevesi

Türkiye'de çocuk haklarının korunması, hiyerarşik bir hukuki yapı içerisinde düzenlenmiştir. Bu yapının temelini 1982 Anayasası oluştururken, alt mevzuat olarak 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve diğer ilgili düzenlemeler çocukların dijital ortamlardaki haklarını da kapsayacak şekilde koruma sağlamaktadır.

Anayasal Düzenlemeler

1982 Anayasası, çocuk haklarının korunmasına ilişkin temel güvenceleri çeşitli maddelerinde düzenlemiştir. Bu düzenlemeler, dijital çağda YouTube gibi platformlarda içerik üreten çocuklar için de temel koruma mekanizmalarını oluşturmaktadır.

Madde 41, ailenin korunması ve çocuk haklarına ilişkin anayasal düzenlemeyi içermektedir. Bu madde kapsamında devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. YouTube içerik üretiminde çocukların yer alması durumunda, bu anayasal yükümlülük ebeveynlerin sorumluluklarını da kapsamaktadır.

Madde 42 ise çocukların eğitim ve öğrenim hakkına ilişkin anayasal güvenceyi sağlamaktadır. Bu madde, çocukların eğitim haklarının dijital platformlardaki faaliyetler nedeniyle engellenmemesi gerektiğini ortaya koymaktadır. YouTube içerik üretimi, çocuğun eğitim hayatını olumsuz etkileyecek boyutlara ulaştığında anayasal bir hak ihlali söz konusu olabilmektedir.

Anayasanın Madde 50'si çalışma şartları ve dinlenme hakkını düzenlerken, çocukların YouTube'da içerik üretiminin bir "çalışma" faaliyeti olarak değerlendirilmesi durumunda bu maddenin koruyucu hükümlerinin devreye girmesi gerekmektedir.

Çocuk Koruma Kanunu Hükümleri

5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, 3 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe girerek Türk hukukunda çocuk haklarının korunmasına ilişkin en kapsamlı düzenlemeyi getirmiştir. Bu kanun, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektedir.

Kanunun 5. maddesi, koruyucu ve destekleyici tedbirler başlığı altında şu tedbirleri düzenlemektedir:

  • Danışmanlık tedbiri
  • Eğitim tedbiri
  • Bakım tedbiri
  • Sağlık tedbiri
  • Barınma tedbiri

Bu tedbirler, YouTube platformunda içerik üreten çocukların karşılaştığı riskler karşısında uygulanabilir niteliktedir. Özellikle çocuğun dijital ortamda maruz kaldığı olumsuz etkiler nedeniyle danışmanlık tedbiri ve eğitim tedbiri devreye girebilmektedir.

Kanun ayrıca, çocuğun üstün yararı ilkesini benimser ve tüm kararların bu ilke doğrultusunda alınmasını öngörür. YouTube içerik üretiminde çocuğun yer alması durumunda, bu faaliyetin çocuğun üstün yararına olup olmadığının değerlendirilmesi kritik önem taşımaktadır.

Çocuk Tanımı ve Yaş Sınırları

Türk hukukunda çocuk kavramının net bir şekilde tanımlanması, dijital platformlardaki koruma mekanizmalarının belirlenmesi açısından hayati önemdedir. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 3. maddesi, çocuğu "on sekiz yaşını doldurmamış kişi" olarak tanımlamaktadır.

Bu tanım, YouTube'un belirlediği 13 yaş sınırı ile karşılaştırıldığında önemli bir uyumsuzluk ortaya çıkmaktadır. Platform 13 yaş altındaki çocukların hesap açmasına izin vermezken, Türk hukuku 18 yaşına kadar tüm bireyleri çocuk olarak kabul etmekte ve özel koruma sağlamaktadır.

Yaş sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınması gereken faktörler şunlardır:

  • Ayırt etme gücü: Çocuğun dijital ortamda karşılaştığı riskleri anlayabilme kapasitesi
  • Gelişimsel özellikler: Fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişim düzeyi
  • Hukuki ehliyet: Sözleşme yapabilme ve hukuki işlem gerçekleştirebilme yetisi
  • Ebeveyn sorumluluğu: Yasal temsilci olarak ebeveynlerin yükümlülükleri

13-18 yaş arasındaki çocuklar için "kısıtlı ehliyet" söz konusudur. Bu durum, YouTube içerik üretiminde ebeveyn rızası ve denetiminin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Çocuğun dijital platformlarda yer alması, yasal temsilcilerinin onayı ve sürekli gözetimi altında gerçekleşmelidir.

Türk hukukundaki bu yasal çerçeve, çocukların YouTube gibi dijital platformlarda güvenli bir şekilde yer alabilmeleri için çok katmanlı bir koruma sistemi öngörmektedir. Anayasal güvencelerden başlayarak özel kanun hükümlerine kadar uzanan bu sistem, çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimini korumayı amaçlamaktadır.

Uluslararası Çocuk Hakları Düzenlemeleri ve YouTube

Dijital çağda çocukların haklarının korunması, ulusal mevzuatın yanı sıra uluslararası düzenlemelerle de güvence altına alınmıştır. YouTube gibi küresel platformlarda faaliyet gösteren çocuk içerik üreticilerinin korunması açısından uluslararası çocuk hakları düzenlemelerinin önemi büyüktür.

BM Çocuk Hakları Sözleşmesi

20 Kasım 1989 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocuk haklarının korunması konusundaki en kapsamlı ve etkili uluslararası belgedir. 193 ülke tarafından onaylanan bu sözleşme, 54 maddelik yapısıyla çocukların temel haklarını detaylı şekilde düzenlemektedir. Türkiye, bu önemli uluslararası belgeyi 14 Eylül 1990 tarihinde imzalayarak çocuk haklarının korunması konusundaki uluslararası taahhüdünü ortaya koymuştur.

Sözleşme, çocuğun en yüksek yararı, eşitlik, katılım ve yaşamak, hayatta kalmak ve gelişmek olmak üzere dört temel ilke üzerine kurulmuştur. Bu ilkeler, dijital platformlarda içerik üreten çocukların korunması açısından da rehber niteliği taşımaktadır.

Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin dijital ortamlarda uygulanması konusunda, çocukların ifade özgürlüğü hakkı ile korunma hakları arasında denge kurulması kritik önem taşımaktadır. YouTube gibi platformlarda içerik üreten çocukların yaratıcılık ve ifade özgürlüğü haklarının korunması gerektiği gibi, aynı zamanda istismar ve zararlı içeriklerden korunmaları da sağlanmalıdır.

Temel İlkeler ve Maddeler

Sözleşme Madde 1-42 arasında yer alan düzenlemeler, çocukların temel haklarını kapsamlı şekilde ele almaktadır. YouTube platformunda faaliyet gösteren çocuk içerik üreticileri açısından özellikle önemli olan maddeler şunlardır:

Madde 1-2 çerçevesinde, 18 yaşına kadar her birey çocuk kabul edilmekte ve hiçbir ayrımcılığa maruz kalmaması güvence altına alınmaktadır. Bu düzenleme, YouTube'da içerik üreten çocukların yaş, cinsiyet, etnik köken veya diğer özellikler nedeniyle ayrımcılığa uğramaması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Madde 3-5 kapsamında çocuğun yararının önceliği ve devlet sorumluluğu düzenlenmektedir. Bu maddeler, çocuk YouTuber'ların faaliyetlerinde her zaman çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Madde 12-17 arasında yer alan düzenlemeler, çocukların ifade özgürlüğü, düşünce ve din özgürlüğü ile özel hayatın korunması haklarını güvence altına almaktadır. YouTube içerik üretimi sürecinde çocukların görüşlerini özgürce ifade etme hakları korunmalı, ancak bu süreçte özel hayatlarının gizliliği de sağlanmalıdır.

Madde 32-36 arasındaki düzenlemeler, çocukların işçilikten ve istismardan korunması haklarını ele almaktadır. Bu maddeler, çocuk YouTuber'ların ticari faaliyetlerde kullanılması ve potansiyel istismar risklerine karşı korunması açısından kritik önem taşımaktadır.

YouTube Yaş Sınırlamaları

YouTube platformu, 13 yaş sınırı koyarak hesap açma konusunda bir yaş kısıtlaması getirmiştir. Bu sınırlama, Amerikan mevzuatındaki COPPA (Children's Online Privacy Protection Act) düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla belirlenmiştir. Ancak pratikte, çok daha küçük yaşlardaki çocukların ebeveynleri tarafından hesap açılarak platform üzerinde içerik ürettikleri görülmektedir.

YouTube'un yaş sınırlaması ile BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 18 yaş altındaki tüm bireyleri çocuk kabul etmesi arasında önemli bir uyumsuzluk bulunmaktadır. Bu durum, 13-18 yaş arası çocukların platform üzerindeki haklarının korunması konusunda belirsizlikler yaratmaktadır.

Platform, "Made for Kids" içerik kategorisi oluşturarak çocuklara yönelik içeriklerde özel kurallar getirmiştir. Bu düzenleme, FTC'den aldığı ceza sonrası hayata geçirilmiş olup, çocuk içerik üreticilerinin faaliyetlerini de etkilemektedir. Çocuklara yönelik içeriklerde yorum yapma özelliğinin kısıtlanması, kişiselleştirilmiş reklamların yasaklanması gibi önlemler alınmıştır.

Uluslararası çocuk hakları düzenlemeleri çerçevesinde, YouTube gibi küresel platformların çocuk kullanıcılarına yönelik politikalarının sürekli gözden geçirilmesi ve güncellenmesi gerekmektedir. Çocukların dijital ortamlarda güvenli şekilde içerik üretebilmeleri için platform politikaları ile uluslararası çocuk hakları standartları arasında uyum sağlanması kritik önem taşımaktadır.

Kişisel Verilerin Korunması ve Çocuklar

Dijital çağda çocukların internet kullanım oranı ve süresi her geçen gün artarken, çocuk YouTuber'ların kişisel verilerinin korunması kritik bir önem kazanmaktadır. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), çocuklara özgü açık bir düzenleme içermemekle birlikte, çocukların gelişimsel özellikleri ve bilişsel kapasiteleri nedeniyle veri işlemede özel hassasiyet gösterilmesi gereken temel hukuki çerçeveyi oluşturmaktadır.

KVKK Düzenlemeleri

KVKK Madde 3'te yapılan kişisel veri tanımı, çocuk YouTuber'ların platformda paylaştığı tüm bilgileri kapsamaktadır. Çocukların video içeriklerinde yer alan görüntüleri, sesleri, yaşadıkları mekanlar, okul bilgileri ve günlük aktiviteleri kişisel veri niteliğindedir. Bu verilerin işlenmesi sürecinde kanunun temel ilkelerine uyulması zorunludur.

KVKK Madde 5'te düzenlenen açık rıza şartı, çocuklar açısından özel bir durum arz etmektedir. Çocukların yaş ve ayırt etme gücüne göre rıza mekanizması farklılık göstermekte, yeterli olgunluğa erişmemeleri durumunda yasal temsilcileri tarafından rıza verilmesi gerekmektedir. YouTube kanalı açan ebeveynlerin, çocuklarının kişisel verilerinin işlenmesi için geçerli bir rıza vermiş olmaları hukuki zorunluluktur.

KVKK Madde 10'da düzenlenen aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, çocukların kişisel verilerini işleyen platform ve içerik üreticilerinin, veri işleme amaçları, süreleri ve hakları konusunda yaşa uygun bir dille bilgilendirme yapmaları gerekmektedir.

Çocuklara Özgü Veri İşleme

Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun Nisan-Temmuz 2024 tarihli 5 sayılı "Dijital Çağda Mahremiyet: Çocukların Kişisel Verilerinin Korunması" başlıklı Bülteni, çocuklara yönelik veri işleme faaliyetlerinde önemli öneriler sunmaktadır:

  • Yaş doğrulama mekanizmalarının etkinleştirilmesi
  • Açık rıza süreçlerinin çocuklara özgü hale getirilmesi
  • Reklam ve konum takibi gibi işlemlerin kısıtlanması
  • Veri işleme faaliyetlerinin çocuğun üstün yararına göre yürütülmesi

Çevrim içi oyunlar ve YouTube gibi platformlarda çocukların konum verisi, IP adresi, cihaz bilgileri ve davranış verileri gibi çok sayıda kişisel verinin işlendiği, 2025 Nisan ayında Kişisel Verileri Koruma Kurumu'nun ev sahipliğinde düzenlenen "Dijital Oyunlar ve Kişisel Verilerin Korunması Sempozyumu"nda vurgulanmıştır.

"Tasarımdan İtibaren Mahremiyet" (Privacy by Design) ilkesi, dijital platformların yazılım geliştirme sürecinden itibaren veri güvenliği ve çocuk haklarını temel alan önlemlerin entegre edilmesini gerektirmektedir. Bu yaklaşım, çocuk YouTuber'ların verilerinin korunmasında proaktif bir yaklaşım benimsenmelidir.

Sharenting Sorunu

Sharenting kavramı, ebeveynlerin sosyal medyada çocuklarının özel hayatlarıyla ilgili düzenli paylaşım yapmalarını ifade etmektedir. Bu uygulama, çocuk YouTuber fenomeninin temelini oluşturmakta ancak çocuğun mahremiyetinin ihlali sonucunu doğurabilmektedir.

KVKK'da sharentinge dair doğrudan düzenleme bulunmamasına rağmen, ebeveynlerin çocuğa ait kişisel verileri işlemesinin sınırını genel ilkeler ve çocuk koruma mevzuatı belirlemektedir. Ebeveynlerin çocuklarını "kindfluencer" haline getirmeleri, çocukların oyun oynadığı, yemek yediği, uyuduğu anların sürekli kayıt altına alınarak içerik üretilmesi ve maddi kazanca çevrilmesi hem mahremiyeti hem de birçok çocuk hakkını ihlal etmektedir.

Uluslararası örneklere bakıldığında, İtalya'da 16 yaşındaki bir çocuğun annesi tarafından sosyal medyada rızası dışında paylaşılan fotoğrafların kaldırılması için açtığı davada mahkeme, annenin bu paylaşımları kaldırmaması durumunda 10.000 Euro tazminat ödemesine hükmetmiştir. Bu karar, çocukların dijital haklarının korunması açısından emsal teşkil etmektedir.

YouTube çocuk istismarcıları için rahat bir ortam hazırlayabilmekte, çocukların kişisel bilgilerinin herkesin ulaşabileceği şekilde paylaşılması istismara yol açabilmektedir. Çocukların reklam amaçlı ürün tanıtımlarında kullanılması da istismar türlerinden biri olarak değerlendirilmektedir.


Sonuç olarak, çocuk YouTuber'ların hukuki korunması konusu, Türk hukuk sisteminde kapsamlı bir yaklaşım gerektirmektedir. 1982 Anayasası ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun sağladığı temel koruma çerçevesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin evrensel ilkeleriyle desteklenmekte, 6698 sayılı KVKK ise dijital ortamda kişisel veri güvenliğini sağlamaktadır. Ancak mevcut düzenlemeler, hızla gelişen dijital ortamın getirdiği yeni risklere karşı yetersiz kalmaktadır. Türkiye'de sosyal medya hukuku alanında düzenleyici boşluklar bulunmakta ve çocuk YouTube kanallarına yönelik denetim mekanizmaları yetersizdir. Bu nedenle, çocukların dijital haklarının korunması için sosyal medya hukuku başlığı altında kapsamı ve çerçevesi net, yaptırımları olan bir hukuk sistemi oluşturulması, ebeveynlerin ve eğitimcilerin bilinçlendirilm

Yazar Görseli
Müellif

Av. Ali Haydar GÜLEÇ

Güleç Hukuk Bürosu'nda 9 yıldır yöneticilik ve avukatlık yapmaktadır.