
TikTok Videoları ve Telif Hakkı
Dijital çağın en popüler video paylaşım platformu TikTok, milyonlarca kullanıcısıyla yaratıcılığın sınırlarını zorlarken, telif hakları konusunda da önemli hukuki sorunları beraberinde getirmektedir. Musical.ly'den bugünkü haline gelen platform, viral içerikler ve müzik kullanımıyla büyürken, telif hakkı sahiplerinin hakları ve platform sorumluluğu konusunda belirsizlikler yaşanmaktadır.
TikTok'un Gelişimi ve Platform Yapısı
Günümüzün en etkili sosyal medya platformlarından biri olan TikTok'un hikayesi, aslında başka bir uygulamanın dönüşümü ile başlamaktadır. Bu dönüşüm süreci, dijital içerik dünyasında telif hakları konusunun nasıl karmaşık bir hal aldığını anlamak için kritik öneme sahiptir.
Musical.ly'den TikTok'a Dönüşüm
Video içerik paylaşım platformlarının gelişim sürecinde Musical.ly uygulaması 2014 yılında piyasaya sürülmüştür. Bu platform, kullanıcıların kısa müzik videoları oluşturmasına olanak tanıyan öncü bir uygulama olarak dikkat çekmiştir. Musical.ly'nin temel konsepti, kullanıcıların popüler şarkılar eşliğinde dans etmeleri, playback yapmaları ve yaratıcı videolar üretmelerine dayanıyordu.
Platform, özellikle genç kullanıcılar arasında hızla popülerlik kazanmış ve kısa sürede milyonlarca aktif kullanıcıya ulaşmıştır. Musical.ly'nin başarısı, müzik endüstrisi ile sosyal medya platformları arasındaki ilişkinin ne kadar karmaşık olabileceğinin ilk işaretlerini vermiştir. Kullanıcılar, telif hakkı koruması altındaki müzikleri özgürce kullanırken, platform sahipleri bu durumun yasal boyutlarıyla yüzleşmek zorunda kalmıştır.
2017 yılında Pekin merkezli ByteDance şirketi, Musical.ly'yi 1 milyar dolarlık rekor bir bedelle satın almıştır. Bu satın alma, Çinli teknoloji devinin küresel sosyal medya pazarına girişinin en önemli adımlarından biri olmuştur. ByteDance'in bu stratejik hamlesi, sadece bir uygulama satın almaktan çok daha fazlasını ifade etmektedir; aynı zamanda Musical.ly'nin sahip olduğu plak şirketi lisansları ve kullanıcı tabanı da bu satın almanın kapsamına girmiştir.
2018 yılında gerçekleşen birleşme süreci ile TikTok, Musical.ly'yi tamamen bünyesine katmış ve tüm kullanıcı hesaplarını kendi platformuna transfer etmiştir. Bu süreç, teknik açıdan karmaşık bir operasyon olmasının yanı sıra, yasal açıdan da önemli sonuçlar doğurmuştur. Musical.ly'nin halihazırda sahip olduğu müzik lisansları TikTok'a geçmiş, bu da platformun müzik içeriklerini yasal zeminde kullanabilmesinin temelini oluşturmuştur.
Bu dönüşüm süreci, TikTok'un bugünkü telif hakları politikalarının şekillenmesinde belirleyici rol oynamıştır. Musical.ly döneminden devralınan lisans anlaşmaları, TikTok'un Sony, Universal ve Warner gibi büyük müzik şirketleriyle olan ilişkilerinin temelini oluşturmuştur.
Pandemi Döneminde Büyüme
Covid-19 pandemisinin başladığı 2020 yılı, TikTok için bir dönüm noktası olmuştur. Küresel çapta uygulanan karantina önlemleri ve evde kalma zorunlulukları, insanları dijital eğlence platformlarına yönlendirmiştir. Bu dönemde TikTok, kullanıcı sayısında ve içerik üretiminde ciddi bir artış yaşamıştır.
Pandemi döneminde platformun popülaritesinin artması, telif hakları konusunda yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Evde kalan milyonlarca kullanıcı, yaratıcılıklarını TikTok üzerinden ifade etmeye başlamış, bu da telif hakkı koruması altındaki müzik, dans rutinleri ve diğer yaratıcı içeriklerin daha yoğun kullanımına yol açmıştır.
Bu dönemde viral olan içerikler, genellikle popüler şarkıların belirli bölümlerini kullanmaktadır. Kullanıcılar, şarkıların en çarpıcı kısımlarını - genellikle nakaratları - videolarında kullanarak viral olmaya çalışmışlardır. Bu durum, adil kullanım doktrini açısından önemli sorular ortaya çıkarmıştır, çünkü kullanılan müzik parçaları genellikle şarkının ana ve en tanınabilir bölümleri olmaktadır.
Pandemi dönemindeki büyüme, TikTok'u sadece bir eğlence platformu olmaktan çıkarıp, ticari bir güç haline getirmiştir. Markalar, influencer'lar ve işletmeler platformu pazarlama aracı olarak kullanmaya başlamış, bu da TikTok'un ticari müzik kitaplığı gibi özel düzenlemeler getirmesine neden olmuştur.
Platform yapısının bu şekilde gelişmesi, telif hakları konusunda çok katmanlı bir sistem yaratmıştır. Bir yandan sıradan kullanıcılar için genel lisanslı müzikler mevcut iken, diğer yandan ticari amaçlı kullanım yapan hesaplar için ayrı düzenlemeler getirilmiştir. Bu durum, platformun telif hakları politikalarının ne kadar karmaşık bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir.
TikTok'un Musical.ly'den bugünkü haline gelene kadarki süreç, dijital platformların telif hakları konusundaki sorumluluklarının nasıl şekillendiğini anlamak için kritik bir örnek teşkil etmektedir. Platform, büyüdükçe yasal yükümlülükleri de artmış ve telif hakkı sahiplerinin haklarını koruma konusunda daha sofistike sistemler geliştirmek zorunda kalmıştır.
Telif Hakları Sorunu ve Viral İçerikler
TikTok platformunun en karmaşık hukuki alanlarından biri, kullanıcıların oluşturduğu içeriklerde telif hakkı koruması altındaki müzik eserlerinin yaygın kullanımıdır. Platform üzerinde milyonlarca video, arka plan müziği olarak popüler şarkıları, dans rutinlerini ve ses efektlerini içermektedir. Bu durum, hem içerik üreticileri hem de telif hakkı sahipleri açısından önemli hukuki sorunları beraberinde getirmektedir.
Müzik İçeriklerinin Kullanımı
TikTok'ta müzik kullanımının yasal boyutu oldukça karmaşık bir yapı sergilemektedir. Platformda telif hakkı alınmış veya alınabilir nitelikte çok sayıda müzik eseri bulunmaktadır. Kullanıcılar, videolarını oluştururken genellikle popüler şarkıların belirli bölümlerini, özellikle de nakarat kısımlarını tercih etmektedir. Bu tercih, müzik eserinin en tanınabilir ve akılda kalıcı bölümünün kullanılması anlamına gelmektedir.
Platform üzerindeki müzik kullanımının büyük bir kısmı lisanslı içeriklerden oluşmaktadır. TikTok, büyük müzik şirketleriyle yaptığı anlaşmalar sayesinde kullanıcılarına geniş bir müzik kütüphanesi sunmaktadır. Ancak bu lisanslama sistemi, kullanıcıların kendi ses kayıtlarını paylaşması durumunda orijinal hak sahiplerinin izni olmadan kullanım sorunlarını ortaya çıkarabilmektedir.
Viral dans rutinleri ve müzik içerikleri, platformun en popüler kategorileri arasında yer almaktadır. Bu içerikler, genellikle belirli bir şarkının ritmine uygun koreografiler içermekte ve milyonlarca kullanıcı tarafından taklit edilmektedir. Bu durum, hem müzik eserinin hem de dans koreografisinin telif hakları açısından çifte bir koruma sorunu yaratmaktadır.
Başarılı Örnekler ve Kazançlar
TikTok'un müzik endüstrisi üzerindeki etkisinin en çarpıcı örneklerinden biri Kate Bush'un 1985 tarihli "Running Up That Hill" şarkısının yaşadığı yeniden popülerlik hikayesidir. Bu şarkı, Netflix'in popüler dizisi Stranger Things'de kullanılmasının ardından TikTok platformunda viral hale gelmiştir.
Şarkının başarı hikayesi, dijital platformların müzik endüstrisine olan etkisini net bir şekilde göstermektedir. Kate Bush, Stranger Things lisansından 2,3 milyon dolar gelir elde ederken, TikTok'taki viral kullanımı sayesinde şarkı 137 milyon dinleme sayısına ulaşmıştır. Bu rakamlar, geleneksel medya lisanslaması ile sosyal medya viralitesinin birleştiğinde ortaya çıkabilecek sinerjik etkiyi açıkça ortaya koymaktadır.
En dikkat çekici sonuç ise şarkının 2022 yılında İngiltere listelerinde 1 numaraya çıkmasıdır. 37 yıl önce yayınlanan bir şarkının, modern dijital platformlar sayesinde yeniden zirveye ulaşması, TikTok'un müzik endüstrisindeki katalog değerini artırma potansiyelini göstermektedir. Bu durum, eski müzik eserlerinin dijital platformlarda yeniden keşfedilmesi ve ticari değer kazanması açısından önemli bir precedent oluşturmaktadır.
Bu başarı hikayesi, müzik endüstrisinin TikTok'a bakış açısını da değiştirmiştir. Plak şirketleri ve sanatçılar, viralite umuduyla müziklerini platforma lisanslamaya başlamıştır. Ancak bu durum, telif hakkı sahiplerinin kontrolü dışında gelişen viral trendlerin ticari değerinin nasıl paylaşılacağı konusunda yeni sorular ortaya çıkarmaktadır.
Platform üzerindeki müzik kullanımının parasal etkilerinin henüz tam olarak netleşmemiş olması, telif hakkı sahipleri açısından belirsizlik yaratmaktadır. Viral olan bir içeriğin telif hakkı sahibine ne kadar gelir sağlayacağı, platformun lisanslama politikaları ve kullanım şartlarına bağlı olarak değişmektedir. Bu durum, özellikle bağımsız sanatçılar ve küçük müzik şirketleri açısından adil gelir dağılımı konusunda endişeler yaratmaktadır.
Yasal Çerçeve ve Platform Politikaları
TikTok'un küresel ölçekte milyonlarca kullanıcıya hizmet veren bir platform olarak telif hakları konusundaki yaklaşımı, hem kullanıcı deneyimini hem de hak sahiplerinin çıkarlarını dengelemeye yönelik kapsamlı politikalar çerçevesinde şekillenmektedir. Platform, telif hakkı ihlallerine karşı aldığı önlemler ve kullanıcılarla kurduğu hukuki ilişkiler açısından detaylı bir yasal çerçeve oluşturmuştur.
Fikri Mülkiyet Politikası
TikTok'un Fikri Mülkiyet Politikası, platformda telif hakkı ihlali yapan kullanıcılara yönelik net yaptırımlar öngörmektedir. Bu politika kapsamında, telif hakkı ihlali tespit edilen kullanıcıların hesapları askıya alınabilmekte veya tamamen feshedilebilmektedir. Platform, bu konudaki yaklaşımını şeffaf bir şekilde kullanıcılarına duyurarak, fikri mülkiyet haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Politikanın temel unsurları arasında proaktif içerik denetimi ve reaktif şikayet sistemi yer almaktadır. Platform, yapay zeka destekli sistemler kullanarak telif hakkı korumalı içerikleri otomatik olarak tespit etmeye çalışırken, aynı zamanda hak sahiplerinin doğrudan bildirimde bulunabilecekleri mekanizmalar sunmaktadır.
Üç vuruş kuralı (three-strike policy) çerçevesinde işleyen sistem, kullanıcıların tekrarlayan ihlalleri durumunda giderek artan yaptırımlar uygulamaktadır. İlk ihlalde uyarı, ikinci ihlalde geçici askıya alma, üçüncü ihlalde ise kalıcı hesap kapatma söz konusu olmaktadır. Bu yaklaşım, kullanıcılara telif hakları konusunda öğrenme fırsatı tanırken, sistematik ihlal yapanları caydırmayı amaçlamaktadır.
Platform ayrıca counter-notification (karşı bildirim) sistemi ile kullanıcıların haksız yere kaldırılan içerikleri için itiraz etme hakkı tanımaktadır. Bu mekanizma, telif hakkı sahiplerinin yanı sıra içerik üreticilerinin de haklarını korumaya yönelik dengeli bir yaklaşım sergilemektedir.
Son Kullanıcı Lisans Anlaşması (EULA)
TikTok'un Son Kullanıcı Lisans Anlaşması (EULA), platformun işleyişi açısından kritik öneme sahip hukuki bir belgedir. Bu anlaşma, platformun içeriği dağıtmasına ve paylaşmasına izin veren geniş kapsamlı yetkiler içermektedir. EULA, kullanıcıların platforma yükledikleri içeriklerin nasıl kullanılabileceğini detaylı şekilde düzenlemektedir.
Anlaşmanın en önemli maddelerinden biri, kullanıcıların TikTok'a dünya çapında, telif ücreti ödemeksizin, alt lisans verebilir, devredilebilir bir lisans verdiklerini belirtmektedir. Bu lisans, platformun içerikleri farklı coğrafi bölgelerde ve çeşitli formatlarda dağıtabilmesini sağlamaktadır.
EULA, telif hakkı ihlallerini açıkça yasaklamakta ve kullanıcıların sadece kendilerine ait olan veya kullanım hakkına sahip oldukları içerikleri paylaşabileceklerini belirtmektedir. Kullanıcılar, paylaştıkları içeriklerin telif hakkı, marka hakları ve diğer fikri mülkiyet haklarını ihlal etmediğini garanti etmek zorundadır.
Kullanıcı sorumluluğu konusunda EULA net bir duruş sergilemektedir. Kullanıcılar, paylaştıkları içeriklerden doğabilecek hukuki sonuçlardan tamamen sorumlu tutulmakta ve platformu bu konularda tazmin etme yükümlülüğü altına girmektedir. Bu düzenleme, TikTok'un kullanıcı kaynaklı telif hakkı ihlallerinden doğabilecek hukuki risklerini minimize etmeyi amaçlamaktadır.
Kaldırma talebi uyarı formu sistemi, EULA'nın pratik uygulamasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu sistem, kullanıcı içeriklerindeki ihlaller için özel olarak tasarlanmış bildirim mekanizması sunmaktadır. Form, yanlış iddialarda bulunulmaması konusunda açık uyarılar içermekte ve kötüye kullanım durumunda ciddi yaptırımlar öngörmektedir.
Sistemin kötüye kullanılması durumunda, web formunun kullanımının askıya alınması ve diğer yasal yaptırımlar devreye girmektedir. Bu düzenleme, hem hak sahiplerinin meşru taleplerini korumakta hem de sistemi kötüye kullanmaya yönelik girişimleri caydırmaktadır.
Platform politikaları, şeffaflık raporları aracılığıyla düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Bu raporlar, telif hakkı ihlali nedeniyle kaldırılan içerik sayıları, askıya alınan hesap istatistikleri ve platform tarafından alınan önlemlerin etkinliği hakkında bilgi vermektedir.
Ticari Kullanım ve Lisans Anlaşmaları
TikTok'un telif hakları konusundaki en karmaşık alanlarından biri, ticari kullanım ve lisans anlaşmalarıdır. Platform, bireysel kullanıcılar ile ticari amaçlı hesaplar arasında net bir ayrım yaparak, farklı müzik kullanım politikaları uygulamaktadır. Bu yaklaşım, hem telif hakkı sahiplerinin haklarını korumaya yönelik bir adım hem de platformun yasal sorumluluğunu minimize etme stratejisidir.
Ticari Müzik Kitaplığı
TikTok'un ticari kullanım politikasının temel taşlarından biri Ticari Müzik Kitaplığı sistemidir. Bu sistem, doğrulanmış işletme hesapları için özel olarak tasarlanmış bir müzik koleksiyonu sunmaktadır. TikTok For Business kapsamındaki hesaplar, genel kullanıcıların erişebildiği lisanslı şarkıları kullanamamakta, yalnızca ticari kitaplıkta bulunan müzikleri seçebilmektedir.
Bu düzenlemenin arkasında yatan temel mantık, ticari amaçlı içeriklerin telif hakkı açısından daha riskli olmasıdır. Pazarlama, reklam, sponsorluk veya tanıtım amaçlı kullanan tüm hesaplar bu kısıtlamaya tabi tutulmaktadır. Ticari Müzik Kitaplığı, telif hakkı sahipleriyle özel anlaşmalar yapılarak oluşturulmuş, ticari kullanım için lisanslanmış müzikleri içermektedir.
Bu sistem, işletmelerin TikTok'ta içerik üretirken telif hakkı ihlali riskini minimize etmelerine yardımcı olmaktadır. Ancak aynı zamanda, ticari hesapların müzik seçeneklerini önemli ölçüde sınırlandırmakta ve yaratıcılık açısından kısıtlayıcı bir etki yaratmaktadır. Platform bu yaklaşımla, ticari kullanımdan kaynaklanan potansiyel telif hakkı davalarına karşı kendini koruma altına almaya çalışmaktadır.
Büyük Müzik Şirketleriyle Anlaşmalar
TikTok'un müzik lisanslama stratejisinin diğer önemli ayağı, büyük müzik şirketleriyle yapılan anlaşmalardır. Platform, Sony, Universal ve Warner gibi dünya müzik endüstrisinin dev şirketleriyle kısa süreli lisans anlaşmaları imzalamıştır. Bu anlaşmalar, TikTok'un müzik kataloğunu genişletmesine ve kullanıcılarına geniş bir müzik yelpazesi sunmasına olanak tanımaktadır.
Musical.ly döneminden devralınan plak şirketi lisansları TikTok'a da geçmiştir. Bu durum, platformun müzik lisanslama konusunda sıfırdan başlamak zorunda kalmadığını ve mevcut anlaşmaları devralarak hızlı bir geçiş sağladığını göstermektedir. Musical.ly'nin halihazırda sahip olduğu lisans portföyü, TikTok'un müzik endüstrisiyle olan ilişkilerinin temelini oluşturmuştur.
Bu lisans anlaşmalarının kısa süreli olması, müzik endüstrisinin TikTok'a karşı temkinli yaklaşımını yansıtmaktadır. Müzik şirketleri, platformun etkisini ve getirilerini değerlendirirken, uzun vadeli taahhütlerden kaçınmayı tercih etmektedir. Bu durum, TikTok için sürekli müzakere gerektiren bir ortam yaratmakta ve lisans maliyetlerini artırabilmektedir.
Sanatçılar ve plak şirketleri, viralite umuduyla müziklerini TikTok'a lisanslamaya başlamıştır. Kate Bush'un "Running Up That Hill" şarkısının başarısı, müzik endüstrisine TikTok'un potansiyelini göstermiştir. Şarkının Netflix'in Stranger Things dizisinde kullanılması ve TikTok'ta viral olmasıyla 2022'de İngiltere listelerinde 1 numaraya ulaşması, platformun müzik endüstrisi üzerindeki etkisini somut olarak ortaya koymuştur.
Lisans anlaşmalarının yapısı, genellikle platformun kullanıcı sayısı, coğrafi erişim ve kullanım türüne göre belirlenmektedir. TikTok'un global erişimi ve milyarlarca kullanıcısı, müzik şirketleri için hem büyük bir fırsat hem de kontrol edilmesi zor bir risk oluşturmaktadır. Bu nedenle anlaşmalar, sıkı denetim mekanizmaları ve gelir paylaşım formülleri içermektedir.
Platform, müzik endüstrisiyle olan ilişkilerini güçlendirmek için sürekli olarak yeni ortaklık modelleri geliştirmektedir. Bu modeller arasında, sanatçılara doğrudan gelir paylaşımı, özel promosyon fırsatları ve analitik veriler sunma gibi teşvikler yer almaktadır. TikTok'un müzik keşfi platformu olarak konumlanması, müzik şirketlerinin platformla işbirliği yapma motivasyonunu artırmaktadır.
Adil Kullanım Doktrini ve Hukuki Belirsizlikler
TikTok platformunun telif hakları konusundaki en karmaşık alanlarından biri, adil kullanım doktrini çerçevesinde değerlendirilen hukuki belirsizliklerdir. Platform, milyonlarca kullanıcısının ürettiği içeriklerde telif hakkı korumalı materyallerin kullanımı konusunda sürekli olarak hukuki sınırları test etmektedir.
Adil Kullanım Savunması Zorlukları
Adil kullanım doktrini, telif hakkı korumalı eserlerin belirli koşullar altında izin alınmaksızın kullanılabilmesine olanak tanıyan önemli bir hukuki kavramdır. TikTok, telif hakkı ihlali iddialarıyla karşılaştığında bu yasal savunma mekanizmasına başvurabilir. Ancak platformun yapısı ve işleyiş biçimi, bu savunmanın başarılı olmasını önemli ölçüde zorlaştırmaktadır.
Adil kullanım değerlendirmesinde dikkate alınan temel faktörler TikTok açısından sorunlu görünmektedir. İlk olarak, kullanımın amacı ve karakteri incelendiğinde, platformun ticari niteliği ön plana çıkmaktadır. TikTok'un reklam gelirleri elde etmesi, influencer pazarlama sistemleri ve TikTok For Business gibi ticari hizmetleri, kullanımın ticari amaçlı olduğunu güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.
İkinci faktör olan korumalı eserin niteliği açısından bakıldığında, platformda yaygın olarak kullanılan müzik eserleri genellikle yaratıcı ve orijinal çalışmalardır. Bu durum, adil kullanım savunmasını zayıflatmaktadır. Üçüncü faktör olan kullanılan bölümün miktarı ve önemli kısmı değerlendirildiğinde, TikTok videolarında genellikle şarkıların nakarat bölümleri gibi en tanınabilir ve ticari değeri yüksek kısımları kullanılmaktadır.
Son faktör olan pazar üzerindeki etki ise en tartışmalı alandır. Bir yandan TikTok'ta viral olan şarkılar streaming platformlarında büyük başarı elde edebilirken, diğer yandan platform üzerindeki ücretsiz kullanım, orijinal eserin pazar değerini olumsuz etkileyebilmektedir.
Mahkeme Kararlarının Yokluğu
TikTok'un telif hakları konusundaki en büyük belirsizlik kaynağı, mahkeme kararlarının henüz mevcut olmamasıdır. Platform çevresinde çok sayıda telif hakkı ve fikri mülkiyet endişesi bulunmasına rağmen, şu ana kadar mahkemeler tarafından telif hakkı sahiplerinin platform kullanımlarıyla ilgili fikri mülkiyet haklarının kapsamına dair herhangi bir kesin karar verilmemiştir.
Bu hukuki boşluk, hem platform hem de içerik sahipleri açısından belirsizlik yaratmaktadır. Müzik endüstrisine olan parasal etkiler henüz netleşmemiş durumdadır. Bazı sanatçılar TikTok viralitesi sayesinde önemli gelir artışları elde ederken, diğerleri platformun telif haklarını ihlal ettiğini düşünmektedir.
Hukuki belirsizlik, platformun risk yönetimi stratejilerini de etkilemektedir. TikTok, proaktif olarak büyük müzik şirketleriyle lisans anlaşmaları imzalayarak potansiel davaları önlemeye çalışmaktadır. Ancak bu anlaşmalar genellikle kısa süreli olup, sürekli yenilenmesi gerekmektedir.
Mahkeme kararlarının yokluğu, emsal hukuk sistemi açısından da sorunludur. Benzer platformlar ve gelecekteki teknolojik gelişmeler için rehber niteliğinde kararların bulunmaması, dijital içerik hukuku alanında önemli bir boşluk yaratmaktadır.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
TikTok'un telif hakları konusundaki durumu, dijital çağın hukuki zorluklarını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Platform, Musical.ly'den bugünkü haline gelene kadar geçirdiği dönüşümde, telif hakları konusunda karmaşık bir yasal manzara yaratmıştır. Büyük müzik şirketleriyle yapılan lisans anlaşmaları, ticari hesaplar için getirilen özel düzenlemeler ve kullanıcı içeriklerindeki telif hakkı ihlalleri konusunda alınan önlemler, platformun bu alandaki hassasiyetini göstermektedir.
Ancak adil kullanım doktrini çerçevesinde değerlendirilen hukuki belirsizlikler ve mahkeme kararlarının henüz mevcut olmaması, TikTok'un gelecekteki yasal durumunu belirsiz kılmaktadır. Platformun ticari niteliği, kullanılan müzik içeriklerinin karakteri ve pazar üzerindeki etkileri, adil kullanım savunmasının başarılı olma ihtimalini düşürmektedir.
Bu durum, dijital içerik hukuku alanında yeni düzenlemelere ve mahkeme kararlarına olan ihtiyacı ortaya koymaktadır. TikTok'un yaratıcılık ve telif hakları arasındaki dengeyi nasıl kuracağı, hem platform hem de müzik endüstrisi açısından kritik önem taşımaktadır. Gelecekte alınacak hukuki kararlar, sadece TikTok'u değil, tüm dijital içerik platformlarının telif hakları konusundaki yaklaşımlarını şekillendirecektir.