
Doğum İzni ve Süt İzni Hakları: Süreler ve Kullanım Şartları
Çalışan annelerin en temel haklarından olan doğum izni ve süt izni konusunda bilmeniz gereken tüm detaylar bu rehberde. İş Kanunu kapsamındaki süreler, kullanım şartları, kamu ve özel sektör arasındaki farklar ve yasal güvenceler hakkında kapsamlı bilgiler.
Doğum İzni Hakları ve Süreleri
Çalışan kadınların en temel haklarından biri olan doğum izni, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 74. maddesi kapsamında detaylı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenleme, kadın işçilerin analık döneminde hem sağlıklarını korumalarını hem de çocuklarının bakımını sağlayabilmelerini amaçlamaktadır.
Temel Doğum İzni Süresi
4857 sayılı İş Kanunu'na göre kadın işçiler, doğumdan önce 8 hafta ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılamazlar. Bu süre tamamen ücretli izin niteliğinde olup, işçi bu dönemde SGK'dan geçici iş göremezlik ödeneği alır.
Doğum öncesi izin süresi konusunda kadın işçilere esneklik tanınmıştır. Sağlık durumu uygunsa ve hekim onayı bulunuyorsa, doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışabilirler. Bu durumda çalışılan süreler doğum sonrası izin süresine eklenir, böylece toplam 16 haftalık süre korunmuş olur.
Ancak doğumdan önceki son 3 hafta mutlaka izin kullanılması gereken dönemdir ve bu sürede kesinlikle çalışılamaz. Bu düzenleme, hem annenin hem de bebeğin sağlığını korumaya yöneliktir.
Çoğul Gebelik Durumu
İkiz, üçüz veya daha fazla bebek bekleyen kadın işçiler için özel düzenlemeler getirilmiştir. Çoğul gebelik halinde doğum öncesi süreye 2 hafta daha eklenir ve toplam izin süresi 18 haftaya çıkar.
Bu durumda kadın işçi:
- Gebeliğin 30. haftasından itibaren izne ayrılabilir
- Doğum öncesi toplam 10 hafta izin kullanabilir
- Doğum sonrası 8 haftalık standart süreyi kullanır
- SGK'dan 126 gün (18 hafta) geçici iş göremezlik ödeneği alır
Çoğul gebelik durumunda da doktor onayı ile son 3 haftaya kadar çalışma imkanı bulunmakta, çalışılan süreler doğum sonrasına aktarılmaktadır.
Erken ve Geç Doğum Halleri
Doğumun beklenen tarihten önce veya sonra gerçekleşmesi durumunda da toplam 16 haftalık süre korunur. Erken doğum halinde, doğum öncesi kullanılamayan izin süreleri doğum sonrasına otomatik olarak eklenir.
Örneğin, kadın işçi doğum öncesi sadece 5 hafta izin kullanabilmişse, doğum sonrası 11 hafta izin kullanma hakkına sahip olur. Bu şekilde toplam süre değişmez ve annenin iyileşme süreci tam olarak desteklenir.
Geç doğum durumunda ise, beklenen doğum tarihinden sonraki süre de doğum öncesi izin kapsamında değerlendirilir ve SGK ödemesi devam eder.
Evlat Edinme İzni
4857 sayılı İş Kanunu, sadece biyolojik anneliği değil, evlat edinme yoluyla ebeveyn olmayı da kapsamaktadır. 3 yaşını doldurmamış çocukları evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene, çocuğun fiilen teslim edildiği tarihten itibaren 8 haftalık ücretli izin verilir.
Evlat edinme izni özellikleri:
- Çocuğun yaşı 3'ü geçmemeli
- İzin çocuğun teslim tarihinde başlar
- Eşlerden sadece biri kullanabilir
- Tam ücretli izin niteliğindedir
- SGK'dan geçici iş göremezlik ödeneği alınır
Bu düzenleme, evlat edinme yoluyla kurulan aile bağlarının da biyolojik aile kadar değerli olduğunu göstermekte ve çocuğun yeni ailesine uyum sağlaması için gerekli zamanı tanımaktadır.
Doğum izni hakları, kadın işçilerin iş güvencesini korurken aynı zamanda annelik rollerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmelerini sağlayan temel yasal güvencelerdir. Bu hakların kullanımında işverenin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamakta, kanuni yükümlülük olarak yerine getirilmesi gerekmektedir.
Süt İzni Hakları ve Uygulaması
Çalışan annelerin bebeklerini sağlıklı bir şekilde emzirebilmeleri için tanınan süt izni hakkı, hem özel sektör hem de kamu sektöründe farklı düzenlemelerle uygulanmaktadır. Bu temel hak, annenin çalışma hayatından kopmadan çocuğunun beslenmesini sağlayabilmesi amacıyla yasal güvence altına alınmıştır.
Özel Sektör Süt İzni
4857 sayılı İş Kanunu'nun 74. maddesi kapsamında özel sektörde çalışan kadın işçiler, çocukları 1 yaşını dolduruncaya kadar günlük 1,5 saat süt izni hakkına sahiptir. Bu süre, analık izni sona erdikten sonra başlar ve kesintisiz olarak uygulanır.
Özel sektör süt izninin temel özellikleri şunlardır:
- Süre: Günlük toplam 1,5 saat
- Başlangıç: Analık izni bitiminden itibaren
- Bitiş: Çocuğun 1 yaşını doldurduğu tarih
- Ücret durumu: Tam ücretli (maaştan kesinti yapılmaz)
- Kullanım şekli: Annenin belirlediği saatlerde esnek kullanım
Özel sektörde süt izni, çalışma süresinin bir parçası olarak kabul edilir ve bu süre için işçiye normal çalışma ücretinin tamamı ödenir. İşveren bu hakkı reddedemez veya kısıtlayamaz.
Kamu Personeli Süt İzni
Kamu sektöründe çalışan kadın personelin süt izni hakları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 104. maddesinin D fıkrası ile düzenlenmektedir. Kamu personeli için süt izni süresi, özel sektöre göre daha avantajlı şekilde belirlenmiştir.
Kamu personeli süt izni uygulaması iki dönemde gerçekleşir:
İlk 6 Aylık Dönem:
- Analık izni bitiminden itibaren günde 3 saat süt izni
- Bu süre tam ücretli olarak uygulanır
- Çalışma saatleri içinde esnek kullanım imkanı
İkinci 6 Aylık Dönem:
- İlk 6 ayın bitiminden sonraki dönemde günde 1,5 saat süt izni
- Özel sektörle aynı süre uygulanır
- Yine tam ücretli ve esnek kullanım hakkı
Kamu personeli için toplam süt izni süresi 1 yıldır ve çocuğun yaşına bakılmaksızın analık izni bitiminden itibaren tam 12 ay uygulanır. Bu durum, çocuğun 1 yaşını geçmesi halinde bile süt izninin devam etmesi anlamına gelir.
Kullanım Şartları ve Kuralları
Süt izninin kullanımında hem özel sektör hem de kamu sektörü için geçerli olan temel kurallar bulunmaktadır. Bu kurallar, hakkın etkili ve amacına uygun şekilde kullanılmasını sağlamak için belirlenmiştir.
Temel Kullanım Kuralları:
- Günlük kullanım zorunluluğu: Süt izni mutlaka günlük olarak kullanılmalı, haftalık veya aylık biriktirme yasaktır
- Esnek saat seçimi: İznin hangi saatlerde kullanılacağını çalışan anne kendisi belirler
- Bölünebilir kullanım: 1,5 saatlik süre, annenin isteğine göre parçalara bölünerek kullanılabilir
- İşveren müdahalesi yasağı: İşveren süt izninin kullanım saatlerini kısıtlayamaz veya belirleyemez
Özel Durumlar:
- Raporlu günler: Hastalık raporu alınan günlerde süt izni kullanılamaz
- Yıllık izin: Yıllık ücretli izin kullanılan günlerde süt izni hakkı askıya alınır
- Resmi tatiller: Resmi tatil günlerinde süt izni uygulanmaz
- Birikme yasağı: Kullanılmayan süt izni süreleri sonraki günlere aktarılamaz
Yargıtay İçtihatları:
Yargıtay kararları süt izninin kullanımında çalışan anne lehine esnek yaklaşım sergilemektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2009/24150 E., 2011/12291 K. sayılı kararında, işverenin süt iznini belirli saat aralığında kullanma zorunluluğu getirmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Düzenlemeleri:
Öğretmenler için özel düzenlemeler getirilmiş olup:
- İkili öğretim yapılan kurumlarda öğretmenin tercih ettiği döneme göre program düzenlenmesi
- Tekli öğretimde okul idaresi ile işbirliği içinde dersleri aksatmayacak şekilde program yapılması
Süt izni hakkının ihlal edilmesi durumunda çalışan anne, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesi gereğince haklı nedenle işten ayrılabilir ve kıdem tazminatı talep edebilir. Ayrıca kullandırılmayan süt izni süreleri için %50 zamlı ücret talebi de mümkündür.
Ek İzin Hakları ve Özel Durumlar
Doğum izni ve süt izninin yanı sıra, 4857 sayılı İş Kanunu çalışan annelere çeşitli ek izin hakları da tanımaktadır. Bu haklar, annenin iş-yaşam dengesini kurabilmesi ve çocuğun bakım ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için büyük önem taşımaktadır. Özellikle engelli çocuk sahibi olan anneler için özel düzenlemeler getirilmiş, bu durumda olan ailelerin ihtiyaçları gözetilmiştir.
Ücretsiz İzin Hakları
4857 sayılı İş Kanunu'nun 74. maddesinin son fıkrası uyarınca, kadın işçiye doğumdan sonra isteği halinde 6 aya kadar ücretsiz izin verilmesi zorunludur. Bu hak, analık izninin bitiminden hemen sonra kullanılabilir ve işverenin bu talebi reddetme yetkisi bulunmamaktadır.
Ücretsiz izin süresince iş sözleşmesi askıya alınır, bu nedenle çalışan bu dönemde ücret alamaz ancak işe dönme hakkını korur. Bu süre yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz ve sigortalılık süresi kesilir. Ücretsiz izin talebi mutlaka yazılı olarak yapılmalı ve işveren bu talebi kabul etmek zorundadır.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 2015/14643 E., 2017/125 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, ücretsiz izin talebinin kabulü kanuni yükümlülük olup, işverenin bu hakkı kullandırmaması durumunda çalışan haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir ve kıdem tazminatı talep edebilir.
Engelli bebek doğması durumunda ücretsiz izin süresi önemli ölçüde artırılmıştır. Bu özel durumda çalışan anne 360 güne kadar ücretsiz izin kullanabilir. Bu düzenleme, engelli çocukların özel bakım ihtiyaçları göz önünde bulundurularak getirilmiş olup, ailelerin bu zorlu süreçte desteklenmesini amaçlamaktadır.
Yarım Gün Çalışma
İş Kanunu'nun 74. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, analık izni bitiminden sonra çalışan annelere haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin hakkı tanınmıştır. Bu hak, çocuk sayısına göre farklı sürelerle uygulanmaktadır:
- Birinci çocuk için 60 gün
- İkinci çocuk için 120 gün
- Üçüncü ve sonraki çocuklar için 180 gün
Çoğul gebelik durumunda bu sürelere 30'ar gün eklenir. Örneğin ikiz doğumu yapan bir anne, birinci çocuk için 90 gün, ikinci çocuk için 150 gün yarım gün çalışma hakkına sahip olur.
Bu izin süresince çalışan anne, günlük mesai süresinin yarısı kadar çalışır ve çalıştığı süre için tam ücret alır. Yarım gün çalışma izni süresince süt izni uygulanmaz, çünkü zaten çalışma süresi kısaltılmıştır. İşveren, çalışılan süre için ücret ödemekle yükümlü olup, çalışılmayan süre için şartlar sağlanırsa İŞKUR'dan destek alınabilir.
Yarım gün çalışma hakkı ile ücretsiz izin hakkı birlikte kullanılamaz. Çalışan anne bu iki seçenekten birini tercih etmelidir. Bu tercih hakkı tamamen çalışan annenin inisiyatifindedir ve işverenin müdahale etme yetkisi bulunmamaktadır.
Engelli Çocuk İçin Ek Haklar
Engelli çocuk sahibi olan çalışan anneler için özel düzenlemeler getirilmiştir. En az %70 engel oranına sahip çocukların anne veya babaları, yıllık 10 günlük mazeret izni kullanabilir. Bu izin, çocuğun tedavi, kontrol ve bakım ihtiyaçları için kullanılabilir.
Engelli çocuk doğması durumunda, yukarıda belirtildiği üzere ücretsiz izin süresi 360 güne çıkarılmıştır. Bu özel düzenleme, engelli çocukların erken dönemde yoğun bakım ve tedavi ihtiyaçları olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak yapılmıştır.
Ayrıca engelli çocuk sahibi çalışanlar için kısmi süreli çalışma imkanları da genişletilmiştir. Bu çalışanlar, çocuklarının özel ihtiyaçları nedeniyle daha esnek çalışma düzenlemeleri talep edebilir ve işveren bu talepleri değerlendirmekle yükümlüdür.
Bu ek izin hakları, çalışan annelerin sadece doğum sonrası değil, çocuklarının büyüme sürecinde de desteklenmesini sağlamaktadır. Özellikle engelli çocuk sahibi aileler için getirilen özel düzenlemeler, sosyal devlet anlayışının bir yansıması olarak büyük önem taşımaktadır. Bu hakların kullanımında işverenin engelleyici tutum sergilemesi durumunda, çalışanlar yasal yollara başvurabilir ve haklarını arayabilir.
Yasal Güvenceler ve Yargıtay Kararları
Doğum izni ve süt izni hakları, sadece yasal metinlerde yer alan teorik düzenlemeler değil, aynı zamanda güçlü yasal güvencelerle korunan ve Yargıtay kararlarıyla şekillenen uygulamalı haklardır. Bu hakların ihlali durumunda çalışan annelerin başvurabileceği hukuki yollar ve işverenlerin yerine getirmesi gereken yükümlülükler, iş hukukunun en önemli konularından birini oluşturmaktadır.
İşveren Yükümlülükleri
4857 sayılı İş Kanunu'nun 74. maddesi kapsamında işverenlerin yerine getirmesi gereken temel yükümlülükler emredici nitelik taşımaktadır. İşverenin bu konudaki takdir yetkisi bulunmamakta olup, kanuni yükümlülükleri eksiksiz yerine getirmesi gerekmektedir.
İşverenin birincil yükümlülüğü, doğum iznini tam süre ve ücretli olarak kullandırmaktır. Bu süre boyunca kadın çalışanın iş sözleşmesi askıya alınır ve SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. İşveren bu dönemde çalışandan herhangi bir iş talep edemez ve izin süresinin kısaltılması yönünde baskı yapamaz.
Süt izni konusunda işverenin yükümlülükleri özellikle titizlik gerektirmektedir. Günlük 1,5 saatlik süt izninin hangi saatlerde kullanılacağını belirleme yetkisi tamamen çalışan anneye aittir. İşveren bu konuda kısıtlama getiremez, belirli saat aralıklarında kullanım zorunluluğu koyamaz veya iznin toplu olarak kullanılmasını talep edemez.
İşverenin bir diğer önemli yükümlülüğü, ücretsiz izin talebini kabul etmektir. Analık izni sonrasında talep edilen 6 aya kadar ücretsiz izin hakkı konusunda işverenin ret yetkisi bulunmamaktadır. Bu talep yazılı olarak yapılmalı ve işveren tarafından derhal kabul edilmelidir.
Hak İhlali Durumları
Doğum izni ve süt izni haklarının ihlali durumunda çalışan anneler güçlü hukuki korumalara sahiptir. Haklı fesih hakkı, bu korumaların en önemlilerinden birini oluşturmaktadır.
İşverenin süt iznini vermemesi, kısıtlama getirmesi veya kullanım şartları koyması durumunda çalışan anne 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesi gereğince haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir. Bu durumda kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer tüm hakları talep etme yetkisi doğar.
Kullandırılmayan süt izni süreleri için çalışan anne %50 zamlı ücret talep edebilir. Bu tazminat, işverenin hukuka aykırı davranışının bir sonucu olarak öngörülmüş caydırıcı bir yaptırımdır. Hesaplama, kullandırılmayan sürenin günlük ücretin %50 fazlası üzerinden yapılması şeklinde gerçekleştirilir.
İşverenin doğum izni süresince çalışandan iş talep etmesi, izin süresini kısaltmaya yönelik baskı yapması veya işe erken dönüş için zorlaması durumunda da hak ihlali söz konusu olmaktadır. Bu durumlar hem idari yaptırımlara hem de özel hukuk sorumluluğuna yol açabilir.
Yargıtay İçtihatları
Yargıtay kararları, doğum izni ve süt izni haklarının uygulanmasında önemli rehberlik sağlamaktadır. Bu kararlar, yasal düzenlemelerin nasıl yorumlanması gerektiği konusunda netlik getirmektedir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2009/24150 E., 2011/12291 K. sayılı kararı, süt izninin esnek kullanım hakkına ilişkin temel ilkeleri belirlemiştir. Karara göre, işverenin çalışan anneden süt iznini belirli saat aralığında kullanmasını bekleyemeyeceği, bu konuda kısıtlama getirmesinin hukuka aykırı olduğu açıkça belirtilmiştir. Süt izni, annenin talebi doğrultusunda günün herhangi bir saatinde kullanılabilir niteliktedir.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 2015/14643 E., 2017/125 K. sayılı kararı, ücretsiz izin konusunda emsal teşkil etmektedir. Kararda, ücretsiz izin talebinin kabulünün kanuni yükümlülük olduğu ve kullandırılmamasının davacının feshini haklı hale getireceği vurgulanmıştır. Bu karar, işverenlerin ücretsiz izin konusundaki takdir yetkilerinin bulunmadığını net şekilde ortaya koymuştur.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2015/5069 E., 2015/12981 K. sayılı kararında ise, işverenin süt iznini haftanın belirli bir gününde toplu olarak kullandırma uygulamasının hukuka aykırı olduğuna hükmedilmiştir. Bu karar, süt izninin günlük kullanım zorunluluğunu pekiştirmiştir.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 2015/12878 E., 2016/17527 K. sayılı kararı, kullandırılmayan süt izni süresine ilişkin tazminat hesaplamasında önemli bir içtihat oluşturmuştur. Kararda, süt izninin işverenin inisiyatifinde olmadığı, kullandırılmayan sürenin %50 zamlı ücret üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
Bu Yargıtay kararları, çalışan annelerin haklarının korunmasında güçlü bir hukuki zemin oluşturmakta ve işverenlere yol gösterici nitelik taşımaktadır. Hakların ihlali durumunda başvurulabilecek hukuki yolların etkinliği, bu içtihatlarla daha da güçlenmiştir.
Finansal Destekler ve SGK Hakları
Çalışan annelerin doğum öncesi ve sonrası dönemde sahip oldukları izin hakları yanında, bu süreçte ekonomik güvencelerini sağlayan çeşitli finansal destekler de bulunmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sağlanan bu destekler, annelerin gelir kaybı yaşamadan çocuklarının bakımına odaklanabilmelerini amaçlamaktadır.
Geçici İş Göremezlik Ödeneği
Geçici iş göremezlik ödeneği, doğum izni süresince çalışan annelerin temel gelir kaynağını oluşturmaktadır. Bu ödenek, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 74. maddesi kapsamında analık izni kullanan kadın işçilere SGK tarafından sağlanmaktadır.
Ödenek süresi ve kapsamı şu şekilde belirlenmektedir:
- Normal doğum durumunda: Toplam 16 hafta (112 gün) süreyle ödenek verilmektedir
- Çoğul gebelik durumunda: Toplam 18 hafta (126 gün) süreyle ödenek sağlanmaktadır
- Evlat edinme durumunda: 8 haftalık süre için ödenek hakkı bulunmaktadır
Geçici iş göremezlik ödeneğinin hesaplanması, sigortalının son 12 aylık prime esas kazançlarının ortalaması üzerinden yapılmaktadır. Ödenek miktarı, günlük kazancın üçte ikisi oranında hesaplanarak ödenmektedir. Bu oran, sigortalının gelir düzeyine göre değişiklik gösterebilmekte ve minimum ve maksimum sınırlar içerisinde belirlenmektedir.
Ödenek alma şartları arasında şunlar yer almaktadır:
- Sigortalı olarak en az 90 gün prim ödemiş olmak
- Doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün sigortalı olarak çalışmış olmak
- Analık izni süresince başka bir işte çalışmamak
- SGK'ya gerekli bildirimleri zamanında yapmış olmak
Ödeme süreci genellikle aylık dönemler halinde gerçekleştirilmektedir. Sigortalı, doğum bildirimini SGK'ya yaptıktan sonra ödenek ödemesi otomatik olarak başlamaktadır. Ödenek, sigortalının banka hesabına veya PTT aracılığıyla ödenmektedir.
Diğer finansal destekler arasında şu haklar da bulunmaktadır:
Doğum yardımı, çalışma durumuna bakılmaksızın devlet tarafından ödenen bir destektir. Bu yardım miktarları çocuk sayısına göre farklılık göstermektedir. İlk çocuk için 300 TL, ikinci çocuk için 400 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise 600 TL olarak belirlenmektedir.
Emzirme ödeneği ise SGK tarafından sağlanan başka bir finansal destek olup, 2025 yılı itibariyle 1.238 TL olarak uygulanmaktadır. Bu ödenek, bebeğin sağlıklı beslenmesini desteklemek amacıyla verilmektedir.
Doğum borçlanması imkanı da çalışan anneler için önemli bir finansal araçtır. Sigortalı kadın çalışanlar, doğum nedeniyle çalışamadıkları süreler için borçlanma yapabilmektedir. Her çocuk için 720 gün borçlanma hakkı tanınmakta olup, 2025 yılı için günlük minimum 277,39 TL, maksimum 2.080,44 TL borçlanma yapılabilmektedir.
Süt izni süresince finansal durum da önemli bir konudur. Süt izni kullanan çalışan anneler, bu süre boyunca tam maaşlarını almaya devam etmektedir. İşveren, süt izni süresince çalışanın ücretinde herhangi bir kesinti yapamamaktadır.
Yarım gün çalışma tercih eden anneler için de özel düzenlemeler bulunmaktadır. Bu durumda işveren çalışılan süre için ücret öderken, çalışılmayan kısım için şartlar sağlandığında İŞKUR'dan destek alınabilmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye'de çalışan annelerin sahip olduğu doğum izni ve süt izni hakları, kapsamlı finansal desteklerle güçlendirilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde düzenlenen bu haklar, annelerin hem iş hayatında kalabilmelerini hem de çocuklarının sağlıklı gelişimini desteklemelerini sağlamaktadır. SGK tarafından sağlanan geçici iş göremezlik ödeneği, doğum yardımı ve emzirme ödeneği gibi finansal destekler, bu süreçte ailelerin ekonomik güvencesini artırmaktadır. Yargıtay kararları da bu hakların etkin bir şekilde kullanılmasını güvence altına alarak, çalışan annelerin hak arama yollarını açık tutmaktadır. Bu kapsamlı yasal çerçeve, Türkiye'nin sosyal devlet anlayışının bir yansıması olarak, kadının çalışma hayatındaki yerini güçlendirmeye ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlamaya devam etmektedir.