NFT Miras Kalır mı?

NFT Miras Kalır mı?

Dijital çağın getirdiği yeniliklerden biri olan NFT'ler, hukuk dünyasında da önemli tartışmalara neden olmaktadır. Bu benzersiz dijital varlıkların miras olarak bırakılıp bırakılamayacağı, boşanma davalarında nasıl paylaşılacağı ve hukuki statülerinin ne olduğu gibi sorular, hem hukukçuları hem de NFT sahiplerini yakından ilgilendirmektedir. Türkiye'de henüz kapsamlı yasal düzenleme bulunmamasına rağmen, mevcut hukuki çerçeve içinde NFT'lerin değerlendirilmesi mümkün görünmektedir.

NFT'lerin Hukuki Statüsü ve Temel Özellikleri

NFT Tanımı ve Teknik Özellikler

Non-Fungible Token (NFT), blokzincir teknolojisi üzerinde kayıtlı, benzersiz ve değiştirilemez dijital varlıklardır. NFT'ler, geleneksel kripto paralardan farklı olarak "misli olmayan" (non-fungible) yapıya sahiptir, yani her biri eşsiz bir kod kombinasyonuna sahip olup birbiriyle değiştirilemez.

NFT'lerin dört temel teknik özelliği bulunmaktadır:

  • Benzersizlik: Her NFT, blokzincir üzerinde eşsiz bir kimlik numarasına sahiptir
  • İzlenebilirlik: Tüm sahiplik geçmişi ve işlem kayıtları blokzincirinde şeffaf şekilde tutulur
  • Bölünemezlik: Kesirli NFT'ler (F-NFT) hariç olmak üzere, NFT'ler parçalara ayrılamaz
  • Programlanabilirlik: Royalty mekanizması gibi ek işlevler akıllı sözleşmeler aracılığıyla kodlanabilir

Bu dijital varlıklar, dijital sanat eserleri, koleksiyon ürünleri, oyun içi öğeler, müzik eserleri ve hatta tweet'ler gibi çeşitli dijital içerikleri temsil edebilmektedir. NFT'lerin ekonomik değeri, arz-talep dengesi, yaratıcının itibarı, koleksiyonun nadirliği ve dijital platformlardaki popülerlik gibi faktörlere bağlı olarak belirlenmektedir.

Türk Hukukundaki Konumu

Türk hukuk sisteminde NFT'lerin hukuki statüsü henüz kapsamlı bir yasal düzenlemeye konu olmamıştır. Ancak mevcut hukuki çerçeve içinde NFT'lerin konumunu değerlendirmek mümkündür.

16 Nisan 2021 tarihli "Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik" kripto varlıkları "gayri maddi varlıklar" olarak tanımlamaktadır. Bu düzenleme, NFT'lerin de kripto varlık kategorisi içinde değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.

NFT'lerin "eşya" sayılıp sayılamayacağı konusu, Türk hukukunda önemli bir tartışma konusudur. Türk Medeni Kanunu'na göre eşya olabilmek için şu unsurlar gereklidir:

  • Kişilik dışı olma
  • Belirli olma
  • Üzerinde hakimiyet kurulabilme
  • Ekonomik değer taşıma

NFT'ler bu unsurları karşılamakla birlikte, "maddi olma" şartı tartışmalıdır. Bu noktada TMK m.762'deki "doğal güçler" düzenlemesi kıyas yoluyla NFT'lere uygulanabilir niteliktedir. Bu madde, maddi olmayan ancak ekonomik değer taşıyan varlıkların hukuki koruma altına alınabileceğini göstermektedir.

NFT'lerin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında "eser" olup olmadığı da ayrı bir değerlendirme konusudur. NFT'nin kod varlığı, standart protokole göre otomatik oluşturulduğu için "hususiyet" unsurunu içermez, dolayısıyla eser sayılamaz. Ancak NFT'ye ekli dijital içerik, yaratıcılık unsuru taşıyorsa FSEK koruması altında olabilir.

Karşılaştırmalı Hukuk Perspektifi

Uluslararası hukuk sistemlerinde NFT'lere yönelik yaklaşımlar farklılık göstermektedir. Bu karşılaştırmalı analiz, Türk hukukunun gelişimi için önemli ipuçları sunmaktadır.

Avrupa Birliği düzeyinde MiCA Tüzüğü, benzersiz NFT'leri kapsam dışında bırakırken, büyük seriler halinde çıkarılan veya kesirli hale getirilen NFT'lerin düzenleme kapsamına girebileceğini belirtmektedir. Bu yaklaşım, NFT'lerin çeşitliliğini dikkate alan pragmatik bir düzenleme örneğidir.

Birleşik Krallık'ta emsal teşkil eden Osbourne v. Persons Unknown davasında Yüksek Mahkeme, NFT'lerin "eşya" niteliğinde olduğuna hükmetmiştir. Bu karar, NFT'lerin hukuki statüsünün netleşmesi açısından önemli bir adımdır.

Amerika Birleşik Devletleri'nde SEC'in Howey Testi uygulanarak NFT'lerin menkul kıymet sayılıp sayılmayacağı belirlenmektedir. Özellikle yatırım amaçlı NFT projelerinin bu teste tabi tutulması, düzenleyici yaklaşımın dikkatli ve ayrıntılı olduğunu göstermektedir.

Lihtenştayn, Token ve Güvenilir Teknoloji Hizmet Sağlayıcısı Kanunu (TVTG) ile "Token Konteyner Modeli"ni benimseyen öncü düzenleme yapmıştır. Bu model, NFT'lerin hukuki çerçevesinin nasıl oluşturulabileceği konusunda rehber niteliğindedir.

Bu karşılaştırmalı perspektif, Türkiye'nin NFT'lere yönelik kapsamlı bir yasal düzenleme hazırlarken uluslararası deneyimlerden faydalanabileceğini göstermektedir. Özellikle NFT'lerin çeşitliliğini dikkate alan, teknolojik gelişmelere uyum sağlayabilen esnek bir hukuki çerçevenin oluşturulması kritik önem taşımaktadır.

NFT'lerin Mal Rejimi ve Boşanma Davalarındaki Durumu

NFT'lerin boşanma davalarındaki hukuki konumu, Türk aile hukukunun en karmaşık alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu dijital varlıkların mal rejimi kapsamında nasıl değerlendirileceği, eşler arasında nasıl paylaştırılacağı ve tespit edilip edilemeyeceği gibi sorular, hem hukukçular hem de NFT sahibi eşler için kritik önem taşımaktadır.

Edinilmiş Mal Kavramı

TMK m.219 uyarınca edinilmiş mal kavramı, evlilik birliği süresince eşlerin kazandığı malvarlığı değerlerini kapsamaktadır. Bu kapsamda:

  • Çalışma karşılığı edinilen kazançlar
  • Sosyal güvenlik ödemeleri
  • Çalışma gücü kaybı nedeniyle alınan tazminatlar
  • Kişisel malların gelirleri
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler

NFT'lerin edinilmiş mal statüsü kazanabilmesi için, evlilik süresince kazanılan gelirlerle satın alınmış olması gerekmektedir. Eğer bir eş, evlilik öncesi sahip olduğu paralarla NFT satın almışsa, bu varlık kişisel mal kategorisinde değerlendirilecektir. Ancak evlilik süresince elde edilen maaş, ticari kazanç veya diğer gelirlerle NFT koleksiyonu oluşturulmuşsa, bu dijital varlıklar edinilmiş mal rejimi kapsamına girecektir.

NFT'lerin değer artışı da önemli bir hukuki mesele oluşturmaktadır. Evlilik öncesi satın alınan bir NFT'nin değeri evlilik süresince artmışsa, bu artış kısmının edinilmiş mal sayılıp sayılmayacağı tartışmalıdır. Genel kabul gören görüş, pasif değer artışlarının kişisel mal olarak kalacağı, aktif yatırım ve geliştirme faaliyetleriyle elde edilen artışların ise edinilmiş mal sayılabileceği yönündedir.

NFT Tespiti ve İspat Yolları

NFT'lerin boşanma davalarındaki en büyük sorunu tespit edilebilirlik meselesidir. Geleneksel malvarlığı unsurlarından farklı olarak, NFT'ler merkezi bir kayıt sistemine tabi değildir ve blokzincir teknolojisi üzerinde şifreli dijital cüzdanlarda saklanmaktadır.

NFT tespiti için kullanılabilecek başlıca yöntemler:

  • Banka hesap hareketleri analizi: Kripto para borsalarına yapılan ödemeler
  • NFT pazaryeri kayıtları: OpenSea, SuperRare gibi platformlardaki üyelik bilgileri
  • Sosyal medya araştırması: Twitter, Instagram'da NFT paylaşımları
  • IP adresi takibi: Dijital cüzdan işlemlerinin IP analizi
  • E-posta hesapları: NFT satın alma onayları ve bildirimler
  • Kripto cüzdan adresleri: Etherscan gibi blokzincir tarayıcıları üzerinden işlem geçmişi

Mahkeme, NFT varlığının tespiti için bilirkişi incelemesi kararı verebilir ve özellikle blokzincir teknolojisi konusunda uzman bilirkişiler atayabilir. Ayrıca, NFT pazaryerlerinden bilgi istenmesi ve kripto para borsalarından hesap hareketlerinin talep edilmesi de mümkündür.

İspat yükü konusunda, NFT varlığının mevcudiyetini iddia eden tarafın bu iddiasını ispat etmesi gerekmektedir. Ancak dijital varlıkların gizli tutulabilir doğası nedeniyle, mahkeme ispat kolaylığı sağlayabilir ve karşı taraftan dijital varlık beyanında bulunmasını isteyebilir.

Mal Kaçırma Girişimleri

NFT'lerin anonim ve transfer edilebilir yapısı, mal kaçırma girişimleri için elverişli bir ortam yaratmaktadır. Boşanma davası açılmadan önce veya dava süresince, eşlerden biri NFT koleksiyonunu farklı dijital cüzdanlara transfer edebilir veya üçüncü kişilere devredebilir.

Mal kaçırma girişimlerine karşı hukuki tedbirler:

  • İhtiyati tedbir kararı: NFT transferinin durdurulması
  • Dijital cüzdan dondurma: Mahkeme kararıyla cüzdan işlemlerinin engellenmesi
  • Blokzincir izleme: Transfer edilen NFT'lerin yeni adreslerinin tespit edilmesi
  • Üçüncü kişi sorumluluğu: NFT'yi devralan kişinin iyiniyetli olup olmadığının araştırılması

TMK m.599 uyarınca, miras hukukunda olduğu gibi boşanma davalarında da malvarlığının bütünlüğü ilkesi geçerlidir. Bu nedenle, eşin sahip olduğu tüm NFT'lerin tespit edilmesi ve paylaşıma dahil edilmesi gerekmektedir.

NFT pazaryerlerinin çoğu KYC (Know Your Customer) prosedürü uyguladığından, bu platformlardan elde edilecek bilgiler mal kaçırma girişimlerinin tespitinde kritik rol oynamaktadır. Ayrıca, RUFADAA benzeri düzenlemelerin Türkiye'de de hayata geçirilmesi, dijital varlıkların boşanma davalarındaki tespitini kolaylaştıracaktır.

Sonuç olarak, NFT'lerin mal rejimi kapsamında değerlendirilmesi, hem hukuki hem de teknik uzmanlık gerektiren karmaşık bir süreçtir. Avukatların bu alanda başarılı olabilmesi için dijital varlık teknolojileri konusunda bilgi sahibi olması ve uygun tespit stratejileri geliştirmesi gerekmektedir.

NFT'lerin Miras Hukukundaki Konumu

NFT'lerin miras hukuku açısından değerlendirilmesi, dijital varlıkların geleneksel hukuki çerçevelere entegrasyonu sürecinde karşılaşılan en karmaşık konulardan biridir. Bu dijital sanat eserlerinin terekeye dahil edilmesi, değerlendirilmesi ve mirasçılara intikali konularında hem teorik hem de pratik zorluklar bulunmaktadır.

Terekeye Dahil Edilme

TMK madde 599 uyarınca miras, ölüm anında bir bütün olarak mirasçılara geçer ve terekeye miras bırakanın aktif ve pasif tüm malvarlığı unsurları girer. NFT'lerin bu kapsamda değerlendirilmesi, öncelikle bunların hukuken mal sayılıp sayılmadığı sorusunu gündeme getirir. NFT'lerin piyasada alınıp satılmaları, ekonomik değer taşımaları ve transfer edilebilir olmaları nedeniyle malvarlığı hakkı olarak değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmektedir.

7518 sayılı SPK Değişiklik Kanunu ile 26 Haziran 2024 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeler, kripto varlıkların hukuki statüsüne açıklık getirmiştir. Bu düzenleme kapsamında kripto varlıklar, cismani varlık olmasa da malvarlıksal değer taşıdığından TMK madde 599/2 uyarınca külli halefiyet ilkesi gereği mirasçılara intikal eder.

Türk yargısında dijital varlıkların terekeye dahil edilmesi konusunda emsal teşkil eden önemli bir karar bulunmaktadır:

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi, 13.11.2020 tarihli, 2020/1149 E., 2020/905 K. sayılı kararı:

"Miras bırakanın vefatından sonra kullanmış olduğu cep telefonunda ise ICloud isimli bulut bilişim sisteminin kullanıldığını ve cep telefonunda mevcut olan fotoğraf, video, ses kayıtları, medya dosyaları, dokümanlar, mailler, notlar gibi birçok verinin bu sistem üzerinde kayıtlı olduğunu, bu dokümanlara ise yalnızca Apple kimliği ve şifresi ile erişilebildiğini, aynı zamanda hesabına bağlı olan ve bu hesap vasıtası ile kontrol edilen terekeye konu olabilecek mal varlığının olduğunu, hesapta e-ticaret sitesi hesabının, hediye çeklerinin ve kuponların olduğunun bilindiği….. Sonuç olarak, mahkemece tespit talebi gereğince murisin ölüm tarihi itibarıyla tüm aktif ve pasif mal varlığının tespiti ve bu minvalde dijital mal varlığının terekesine dahil olması gerektiği nazara alınarak dijital terekesinin de tespiti yapılarak araştırma ve inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, ölü kişinin e-posta hesabının özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur."

Bu karar, dijital varlıkların maddi değer taşıması nedeniyle terekeye dahil edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. NFT'ler için de aynı mantığın uygulanması, bu dijital sanat eserlerinin miras hukuku kapsamında değerlendirilmesine yasal dayanak sağlamaktadır.

Değerleme Sorunları

NFT'lerin terekeye dahil edilmesinde karşılaşılan en büyük zorluklardan biri değerleme sürecidir. Bu dijital varlıkların fiyatı, arz-talep dengesi, sanatçının itibarı, koleksiyon nadirliği ve dijital platformdaki popülerlik gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir. Geleneksel sanat eserlerinden farklı olarak, NFT'lerin değeri son derece volatil olabilir ve kısa sürede dramatik değişimler gösterebilir.

NFT değerlemesi için bilirkişi raporu gereklidir ve özellikle dijital varlık değerleme uzmanı atanması kritik önem taşır. Bu uzmanların aşağıdaki faktörleri değerlendirmesi gerekmektedir:

  • NFT'nin yaratıldığı blokzincir ağı ve teknik özellikleri
  • Sanatçının dijital sanat dünyasındaki konumu ve geçmiş satış performansı
  • Koleksiyonun nadir bulunma derecesi ve toplam arz miktarı
  • İkincil piyasalardaki işlem hacmi ve fiyat geçmişi
  • Benzer NFT'lerin piyasa değerleri

5846 sayılı FSEK kapsamında, NFT'ye bağlı dijital eserlerin mali hakları da ayrıca değerlendirilmelidir. Yayma, çoğaltma ve umuma iletim hakları gibi mali haklar, NFT'nin kendisinden bağımsız olarak ekonomik değer taşıyabilir ve mirasçılara intikal edebilir.

Dijital Miras Planlaması

NFT sahiplerinin en büyük sorumluluklarından biri, bu dijital varlıklarının mirasçılarına güvenli şekilde aktarılmasını sağlamaktır. Dijital miras planlaması, geleneksel miras planlamasından farklı teknik gereksinimler içerir.

NFT'lerin miras planlamasında dikkate alınması gereken temel unsurlar şunlardır:

  • Private Key Yönetimi: NFT'lere erişim için gerekli özel anahtarların güvenli saklanması ve mirasçılara aktarılması
  • Dijital Cüzdan Bilgileri: Hangi cüzdanlarda NFT'lerin bulunduğuna dair detaylı kayıtlar
  • Platform Hesap Bilgileri: NFT'lerin satın alındığı veya saklandığı platformlardaki hesap bilgileri
  • Vasiyetname Düzenlemeleri: Dijital varlıkların vasiyetnamede açıkça belirtilmesi

Miras bırakanın dijital varlıklarına ilişkin yazılı vasiyetname bırakması, özel anahtarlarını güvenilir kişilere teslim etmesi veya profesyonel dijital miras planlaması hizmeti alması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, yüksek değerli NFT koleksiyonları erişilemez hale gelebilir ve mirasçılar ciddi ekonomik kayıplar yaşayabilir.

Dijital miras planlamasında güvenlik ve erişilebilirlik arasında denge kurulması kritiktir. Özel anahtarların çok gizli tutulması durumunda mi

NFT Telif Hakkı ve Fikri Mülkiyet Sorunları

NFT'lerin hukuki statüsünün belirlenmesinde en karmaşık alanlardan biri telif hakkı ve fikri mülkiyet sorunlarıdır. Bu dijital varlıkların sahipliği ile temel aldıkları yaratıcı içeriğin telif hakları arasındaki ayrım, hem miras hem de boşanma davalarında kritik önem taşımaktadır.

Telif Hakkı Sahipliği

NFT'lerin en yaygın yanlış anlaşılan yönlerinden biri, NFT satın almanın otomatik olarak telif hakkı devri anlamına gelmediği gerçeğidir. NFT iki temel bileşenden oluşur: blokzincirdeki kriptografik varlık ve bu varlığa bağlı yaratıcı içerik. Bu iki unsur hukuki açıdan birbirinden tamamen farklıdır.

17 U.S.C. §204 (a) hükmüne göre, telif hakkının devri ancak taraflar arasındaki sözleşmede açıkça belirtilmesi durumunda mümkündür. NFT satın alan kişi yalnızca blokzincinde kayıtlı dijital varlığa sahip olur, yaratıcı içeriğin telif haklarına değil. Bu durum, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde de benzer şekilde değerlendirilmektedir.

Türk hukukunda eser sahibinin mali hakları - yayma, çoğaltma, umuma iletim hakları - NFT devriyle birlikte otomatik olarak geçmez. Eser sahibi, NFT başka birine satılsa bile telif haklarını elinde tutmaya devam eder. Bu durum özellikle miras davalarında önem kazanır, çünkü NFT'nin ekonomik değeri ile telif haklarının değeri farklı mirasçılara intikal edebilir.

NFT İhlali ve Korunma Yolları

NFT ekosisteminde telif hakkı ihlalleri sıklıkla yaşanmaktadır. Bu ihlaller genellikle birinin yaratıcı içeriğini çalması, uygun transfer veya satın alma olmaksızın bunu blokzincirde benzersiz dijital varlık olarak basması ve NFT platformunda satışa sunması şeklinde gerçekleşir.

İhlale karşı korunma stratejileri şunları içerir:

  • Blokzincir tabanlı arama: Çoğu NFT Ethereum ağında basıldığından, arama bu ağla sınırlandırılabilir
  • Görsel arama araçları: Tineye.com ve Google Reverse Image Search gibi gelişmiş arama motorları kullanılabilir
  • NFT tespit platformları: Fingible.nftport.xyz gibi özel araçlar Ethereum ve Polygon ağlarını tarayabilir
  • Sosyal medya izleme: İhlal eden NFT'lerin tanıtımı genellikle sosyal medya üzerinden yapılır

Yalnızca telif hakkı sahibi veya onun yetkilendirdiği kişi telif hakkı ihlali yapan NFT'ye karşı yaptırım uygulayabilir. Bu durum, miras davalarında mirasçıların hangi haklara sahip olduğunun belirlenmesinde kritik önem taşır.

DMCA Süreci

Digital Millennium Copyright Act (DMCA) kapsamında NFT pazaryerlerine kaldırma bildirimi göndermek, telif hakkı ihlallerine karşı en etkili araçlardan biridir. Bu süreç minimal maliyet gerektirir ve güçlü bir hukuki araç niteliğindedir.

DMCA bildiriminin temel unsurları:

  • İhlal eden içeriğin net tanımlanması: NFT'nin blokzincir adresi ve platform linki
  • Telif hakkı sahipliğinin kanıtlanması: Orijinal eserin yaratım tarihi ve sahiplik belgeleri
  • İyi niyetli beyan: İhlalin hak sahibinin izni olmadan yapıldığına dair beyan
  • Yasal sorumluluk kabulü: Bildirimde yer alan bilgilerin doğruluğuna dair yemin

NFT pazaryerleri DMCA bildirimi aldıktan sonra "makul" süre içinde ihlali kaldırmalıdır. Genellikle bir hafta içinde işlem yapılmazsa alternatif yöntemler veya avukat aracılığıyla başvuru gerekebilir.

Blokzincirin şeffaf yapısı sayesinde ihlal eden NFT'nin tüm satış geçmişi görülebilir ve ihlalden ne kadar para kazanıldığı tespit edilebilir. Bu durum, tazminat taleplerinin belirlenmesinde önemli avantaj sağlar.


NFT'lerin telif hakkı ve fikri mülkiyet boyutu, bu dijital varlıkların hukuki statüsünün belirlenmesinde son derece kritik bir rol oynamaktadır. NFT sahipliği ile telif hakkı sahipliğinin farklı kavramlar olduğu gerçeği, özellikle miras ve boşanma davalarında dikkate alınması gereken temel bir husustur.

Türk hukukunda NFT'lerin kapsamlı düzenlenmesi için telif hakkı devri mekanizmalarının netleştirilmesi, dijital varlık sahipliğinin FSEK kapsamında tanımlanması ve NFT pazaryerlerinin hukuki sorumluluklarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu alanda yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler karşısında hem bireysel farkındalığın artırılması hem de hukuki altyapının güçlendirilmesi, dijital çağın getirdiği yeni hak ve sorumlulukların adil şekilde korunması için elzemdir.

Yazar Görseli
Müellif

Av. Ali Haydar GÜLEÇ

Güleç Hukuk Bürosu'nda 9 yıldır yöneticilik ve avukatlık yapmaktadır.