
Yurtdışı E-Ticaret Gelirlerinin Beyan Şekli
Dijital ticaretin hızla büyüdüğü günümüzde, yurtdışı e-ticaret faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin doğru beyan edilmesi hem yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi hem de vergi avantajlarından yararlanılması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu rehber, e-ihracat gelirlerinin vergilendirilmesi, beyan süreçleri ve mevcut muafiyetler hakkında kapsamlı bilgi sunmaktadır.
E-İhracat Vergilendirme Sistemi ve Temel Vergi Türleri
E-ihracat faaliyetlerinde vergilendirme sistemi, geleneksel ihracat işlemlerinden farklı özellikler taşımakta ve dijital ticaretin dinamiklerine uygun olarak şekillendirilmiştir. Yurt dışına yapılan elektronik ticaret satışlarında iki temel vergi türü uygulanmaktadır: Gelir Vergisi/Kurumlar Vergisi ve Gümrük Vergisi. Bu vergi türlerinin doğru anlaşılması, e-ihracat yapan işletmelerin hem yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi hem de mevcut vergi avantajlarından maksimum düzeyde yararlanması açısından kritik öneme sahiptir.
Kurumlar Vergisi Oranları
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca, kurumlar vergisi safi kurum kazancı üzerinden hesaplanmaktadır. E-ihracat faaliyeti gösteren sermaye şirketleri için 2025 yılında geçerli olan kurumlar vergisi oranları şu şekildedir:
- Genel kurumlar vergisi oranı: %25
- Bankalar ve finansal kiralama şirketleri için: %30
Kurumlar vergisi mükellefi olan e-ihracat şirketleri, yurt dışına yaptıkları satışlardan elde ettikleri kazançları, tahakkuk ettiği dönemde kurum kazancına dahil etmek zorundadır. Bu kapsamda, Kanada'dan yazılım alıp Katar'a satan bir Türk şirketinin durumunda olduğu gibi, uluslararası işlemlerde elde edilen kazançlar da kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır.
Dar mükellef durumundaki yabancı şirketlerle yapılan işlemlerde ise, 5520 sayılı Kanun'un 30. maddesi gereğince stopaj kesintisi uygulanmaktadır:
- Serbest meslek kazançlarından %20 stopaj
- Gayrimaddi hak bedellerinden %20 stopaj
- Ticari kazanç niteliğindeki işlemlerde stopaj uygulanmamaktadır
Gelir Vergisi Dilimleri
Şahıs şirketi statüsünde e-ihracat faaliyeti yürüten mükelleflerin gelir vergisi yükümlülükleri, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 38. maddesi kapsamında bilanço esasına göre belirlenmektedir. 2025 yılı için geçerli olan gelir vergisi dilimleri ve oranları şu şekildedir:
- 170.000 TL'ye kadar: %15
- 370.000 TL'nin 170.000 TL'si için 25.500 TL, fazlası: %20
- 950.000 TL'nin 370.000 TL'si için 65.500 TL, fazlası: %27
- 3.000.000 TL'nin 950.000 TL'si için 222.100 TL, fazlası: %35
- 3.000.000 TL'den fazlasının 3.000.000 TL'si için 949.600 TL, fazlası: %40
Bu dilimli vergi sistemi, e-ihracat gelirlerinin büyüklüğüne göre farklı vergi yükleri oluşturmaktadır. Özellikle mikro e-ihracat kapsamında %50 gelir vergisi muafiyeti sağlandığı durumlar göz önüne alındığında, şahıs şirketi statüsünün vergi avantajı açısından önemli bir tercih sebebi olduğu görülmektedir.
Gelir vergisi mükellefleri, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderleri Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendi uyarınca kazançlarından indirebilmektedir.
KDV İstisna Durumu
E-ihracat işlemlerinde Katma Değer Vergisi (KDV) uygulaması, geleneksel ihracat işlemleriyle benzer şekilde istisna kapsamında değerlendirilmektedir. 3065 sayılı KDV Kanunu'nun 11/1-a maddesi uyarınca, ihracat teslimleri KDV'den istisna edilmektedir.
E-ihracat faaliyetlerinde KDV uygulamasının temel özellikleri şunlardır:
- Tüm e-ihracat işlemleri KDV'den istisnadır
- Faturalar KDV'siz düzenlenir
- Yurt içi alımlarda ödenen KDV için iade talep edilebilir
KDV Kanunu'nun 12/2. maddesi uyarınca hizmet ihracı için, yurt dışı müşteri ve yurt dışında faydalanma şartının birlikte sağlanması gerekmektedir. Bu kapsamda, yazılım satışı gibi dijital ürün ihracatında:
- Yurt dışı müşteriye düzenlenen fatura ile tevsik sağlanmalıdır
- KDV iadesi için bedelin döviz olarak Türkiye'ye getirilmesi şart koşulmaktadır
- Müşterinin Türkiye'de faydalanması durumunda genel hükümlerle KDV'ye tabi tutulmaktadır
KDV Kanunu'nun 9. maddesi gereğince, yurt dışı mukim firmalardan sorumlu sıfatıyla KDV alınabilmekte ve bu durum 2 No.lu beyanname ile beyan edilmektedir. Yazılım ithali gibi işlemlerde KDV'ye tabi tutulan işlemler, sorumlu sıfatıyla beyan edilmek zorundadır.
Bu vergilendirme sistemi, e-ihracat yapan işletmelerin hem yasal yükümlülüklerini yerine getirmesini hem de mevcut vergi avantajlarından maksimum düzeyde yararlanmasını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Özellikle KDV istisna uygulaması, e-ihracat işlemlerinin rekabet gücünü artıran önemli bir avantaj sunmaktadır.
Mikro E-İhracat Sistemi ve Vergi Muafiyetleri
Mikro e-ihracat sistemi, küçük ölçekli ihracat işlemlerini kolaylaştırmak ve teşvik etmek amacıyla geliştirilmiş özel bir vergilendirme modelidir. Bu sistem, geleneksel ihracat prosedürlerinin karmaşıklığını azaltarak, özellikle bireysel girişimciler ve küçük işletmelerin uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştırmaktadır.
ETGB Sistemi
Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) sistemi, mikro e-ihracat işlemlerinin temelini oluşturmaktadır. Bu sistem, belirli sınırlar dahilindeki ihracat işlemlerinin basitleştirilmiş prosedürlerle gerçekleştirilmesine olanak tanımaktadır.
Mikro e-ihracat kapsamında değerlendirilebilmesi için gönderilerin 300 kg ağırlığı ve 15.000 avro değeri aşmaması gerekmektedir. Bu sınırlar dahilindeki tüm satışlar, ETGB sistemi üzerinden beyan edilebilmekte ve özel vergi avantajlarından yararlanabilmektedir.
ETGB sistemi ile gerçekleştirilen işlemlerde:
- Standart gümrük beyannamesi yerine elektronik beyan kullanılır
- Belgelendirme süreci hızlandırılır
- Bürokrasi minimum seviyeye indirilir
- Kargo firmaları aracılığıyla beyan işlemleri yürütülebilir
Bu sistemden yararlanabilmek için ETGB düzenlemeye yetkili kargo firmaları ile çalışılması zorunludur. Yetkili kargo firmaları, gümrük işlemlerini mükelleflerin adına yürütmekte ve gerekli belgelendirmeyi sağlamaktadır.
Muafiyet Şartları
Mikro e-ihracat sisteminin en önemli avantajı %50 gelir vergisi muafiyeti sağlamasıdır. Bu muafiyet, şahıs şirketleri için geçerli olup, belirli şartların yerine getirilmesi halinde uygulanmaktadır.
Muafiyetten yararlanabilmek için temel şartlar şunlardır:
- Şahıs şirketi statüsünde faaliyet gösterilmesi
- İşlemlerin ETGB sistemi ile belgelendirilmesi
- Şirket sahibinin Bağ-Kur sigortalısı olması
- Belirlenen gelir limitlerinin aşılmaması
Muafiyet hesaplamasında, mikro ihracat gelirlerinin %50'si vergi matrahından düşülmektedir. Örneğin, yıllık 100.000 TL mikro ihracat geliri elde eden bir mükellef, bu tutun sadece 50.000 TL'si üzerinden gelir vergisi ödemektedir.
Bu muafiyet, sadece gelir vergisi için geçerli olup, diğer vergi türleri için ayrı düzenlemeler bulunmaktadır. KDV açısından tüm ihracat işlemleri zaten istisna kapsamında değerlendirilmektedir.
İstihdam Gereklilikleri
Mikro e-ihracat muafiyetinden yararlanabilmek için, elde edilen gelir seviyesine göre belirli istihdam şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir. 2025 yılı için tahmini gelir limitleri ve istihdam gereklilikleri şu şekildedir:
4.700.000 TL'ye kadar gelir: Sadece şirket sahibinin Bağ-Kur sigortalısı olması yeterlidir. Bu seviyede ek çalışan istihdam etme zorunluluğu bulunmamaktadır.
9.400.000 TL'ye kadar gelir: En az 1 tam zamanlı çalışan istihdam edilmesi gerekmektedir. Bu çalışanın SGK'ya kayıtlı olması ve tam zamanlı çalışması şarttır.
18.800.000 TL'ye kadar gelir: En az 2 tam zamanlı çalışan istihdam edilmelidir. Bu seviyede işletmenin büyüme gösterdiği kabul edilmekte ve istihdam yaratma beklentisi artmaktadır.
28.200.000 TL'ye kadar gelir: En az 3 tam zamanlı çalışan istihdam edilmesi zorunludur. Bu seviye, mikro ihracat muafiyetinden yararlanılabilecek maksimum gelir düzeyine yaklaşıldığını göstermektedir.
28.200.000 TL üzeri gelir: Bu tutarı aşan işletmeler artık mikro ihracat muafiyetinden yararlanamaz ve genel vergilendirme kurallarına tabi olurlar.
İstihdam şartlarının yerine getirilmemesi durumunda, muafiyetten yararlanma hakkı kaybedilmekte ve genel vergilendirme kuralları uygulanmaktadır. Bu nedenle, işletmelerin gelir artışlarını planlarken istihdam gerekliliklerini de dikkate almaları kritik önem taşımaktadır.
Geçici vergi dönemlerinde de bu muafiyetten yararlanma imkanı bulunmakta olup, yıllık beyanname döneminde nihai hesaplama yapılmaktadır. Şahıs şirketleri için beyanname verme süresi Mart ayı sonuna kadar olup, bu süre içerisinde tüm mikro ihracat gelirlerinin beyan edilmesi gerekmektedir.
Belgelendirme ve Faturalama Yükümlülükleri
E-ihracat faaliyetlerinde vergisel yükümlülüklerin doğru şekilde yerine getirilmesi için belgelendirme ve faturalama süreçlerinin mevzuata uygun olarak yürütülmesi kritik önem taşımaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi uyarınca ticari işlemlere ait kayıtların tevsikinin zorunlu olması, e-ihracat işlemlerinde de titizlikle uygulanması gereken temel bir yükümlülüktür.
Yurt dışına yapılan e-ticaret satışlarında, işletmelerin hem ulusal mevzuat hem de uluslararası ticaret kurallarına uygun belgelendirme yapması gerekmektedir. Bu süreçte özellikle fatura düzenleme süreleri, platform kesintilerinin belgelenmesi ve yurt dışı işlemlere özgü tevsik yükümlülükleri dikkat edilmesi gereken başlıca konulardır.
Fatura Düzenleme Süreleri
E-ihracat işlemlerinde fatura düzenleme süreleri, Vergi Usul Kanunu'nun 231. maddesinin 5. fıkrası ile net bir şekilde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenlenmesi zorunludur.
Yurt dışı merkezli e-ticaret platformları üzerinden yapılan satışlarda bu süre özellikle kritik hale gelmektedir. Satışa konu malın tesliminden itibaren 7 gün içerisinde gerçek satış bedeli üzerinden müşteri adına fatura düzenlenmesi gerekmektedir. Bu sürenin aşılması durumunda vergi cezaları ile karşılaşılması kaçınılmazdır.
Vergi Usul Kanunu'nun 229. maddesi faturanın tanımını yaparken, 232. maddesi ise fatura verme mecburiyetlerini detaylı olarak düzenlemektedir. E-ihracat işlemlerinde bu hükümler çerçevesinde:
- Satış bedelinin tam ve doğru olarak faturaya yansıtılması
- Müşteri bilgilerinin eksiksiz olarak belirtilmesi
- Mal veya hizmetin açık bir şekilde tanımlanması
- KDV istisna durumunun uygun şekilde belirtilmesi
gibi hususlara dikkat edilmelidir.
Mikro e-ihracat işlemlerinde Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı (ETGB) sistemi kullanılsa dahi, fatura düzenleme yükümlülüğü devam etmektedir. ETGB, gümrük işlemleri için gerekli olan bir belge olup, vergisel açıdan fatura düzenleme zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Platform Kesinti Belgelendirmesi
E-ticaret platformları üzerinden yapılan satışlarda, platformların aldığı komisyon ve diğer kesintilerin uygun şekilde belgelenmesi vergisel açıdan büyük önem taşımaktadır. 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, yurt dışında faaliyette bulunan mükelleflere yaptırılan iş ve hizmetler karşılığında alınan belgelerle ilgili işlemleri düzenlemektedir.
Platform kesintilerine ilişkin kayıtların tevsikinde temel kural şudur:
Platformun Türkiye'de mükellefiyeti varsa: Platform kesintileri fatura ile tevsik edilmelidir. Bu durumda platform, Türkiye vergi mevzuatına göre düzenlenmiş fatura veya benzeri belge düzenlemek zorundadır.
Platformun Türkiye'de mükellefiyeti yoksa: İlgili ülke mevzuatına göre muteber belge ile tevsik edilmesi zorunludur. Bu belgeler genellikle:
- Platform tarafından düzenlenen ödeme dekontları
- Komisyon kesinti belgeleri
- Aylık veya dönemlik hesap özetleri
- Yabancı ülke mevzuatına göre düzenlenmiş faturalar
şeklinde olabilmektedir.
243 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği bankaların düzenleyeceği belgeleri düzenlerken, 246 Sıra No.lu Tebliği ise bankalar tarafından düzenlenen dekontları kapsamaktadır. E-ihracat işlemlerinde döviz transferleri için bu belgeler özellikle önemlidir.
Platform kesintilerinin doğru belgelenmesi, hem gider yazılabilmesi hem de vergi matrahının doğru hesaplanması açısından kritiktir. Özellikle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca safi kurum kazancının hesaplanmasında, platform komisyonları gibi giderlerin uygun belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendi ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin indirilebileceğini düzenlemektedir. Bu kapsamda platform komisyonları da uygun şekilde belgelendirildiği takdirde gider olarak dikkate alınabilmektedir.
Belgelendirme sürecinde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, KDV Genel Uygulama Tebliği'nin I/C-2.1.2.1 bölümü ve 60 No.lu KDV Sirküleri'nin 1.1.1 bölümü hükümlerinin dikkate alınmasıdır. Yurt dışında bulunanların Türkiye'de yaptığı hizmetlerde KDV sorumluluğu ve yurt dışındaki işlemlerin KDV konusuna girip girmediği bu düzenlemelerle netlik kazanmaktadır.
Uluslararası Vergi Uygulamaları ve Gümrük Muafiyetleri
E-ihracat faaliyetlerinde başarılı olmak için sadece Türkiye'deki vergi düzenlemelerini bilmek yeterli değildir. Hedef pazarlardaki gümrük ve vergi uygulamalarını da yakından takip etmek, müşteri memnuniyeti ve rekabet gücü açısından kritik önem taşımaktadır. Her ülkenin kendine özgü vergi sistemi ve muafiyet düzenlemeleri bulunmakta olup, bu düzenlemeler sıklıkla güncellenmektedir.
AB Ülkeleri Düzenlemeleri
Avrupa Birliği ülkelerine yönelik e-ihracat işlemlerinde son yıllarda önemli değişiklikler yaşanmıştır. 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren 22 avroluk KDV muafiyeti tamamen kaldırılmıştır. Bu değişiklik, özellikle küçük tutarlı ürün satışı yapan e-ihracat firmalarını doğrudan etkilemiştir.
Yeni düzenleme ile birlikte AB ülkelerine yapılan tüm satışlarda, ürün değeri ne olursa olsun KDV uygulanmaya başlanmıştır. Ancak AB, bu durumu telafi etmek amacıyla IOSS (Import One-Stop Shop) sistemini devreye almıştır. Bu sistem sayesinde 150 avroya kadar olan satışlarda KDV, satış anında tahsil edilebilmekte ve gümrük işlemleri hızlandırılmaktadır.
IOSS sistemi, e-ihracat firmalarına önemli avantajlar sunmaktadır:
- Müşteriler ürünlerini gümrükte bekletmeden teslim alabilmektedir
- KDV ödemeleri satış anında gerçekleştirildiği için gümrükte ek ödeme yapılmamaktadır
- Teslimat süreleri kısalmakta ve müşteri memnuniyeti artmaktadır
ABD ve Diğer Ülke Muafiyetleri
Amerika Birleşik Devletleri, e-ihracat firmaları için en cazip pazarlardan biri olmaya devam etmektedir. ABD'de 800 dolara kadar olan satışlarda gümrük vergisi ve KDV muafiyeti uygulanmaktadır. Bu yüksek muafiyet limiti, özellikle orta segment ürün satışı yapan firmalar için büyük avantaj sağlamaktadır.
Diğer önemli pazarlardaki muafiyet durumları şu şekildedir:
Azerbaycan: Aylık 500 avroyu aşmayan gönderiler için gümrük vergisi muafiyeti bulunmaktadır. Bu düzenleme, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla uygulanmaktadır.
Birleşik Krallık: Brexit sonrası yeni düzenlemeler ile 15 sterline kadar olan satışlarda KDV muafiyeti uygulanmaktadır. Ancak bu limit oldukça düşük olduğu için pratikte çoğu satışta vergi uygulanmaktadır.
Kanada: 20 Kanada dolarına kadar olan satışlarda gümrük vergisi muafiyeti bulunmaktadır. Bu tutarı aşan satışlarda hem gümrük vergisi hem de GST/HST uygulanmaktadır.
Çifte Vergilendirmeyi Önleme
Uluslararası ticaret yapan e-ihracat firmaları, çifte vergilendirme riskiyle karşı karşıya kalabilmektedir. Türkiye'nin imzaladığı Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA), bu riski minimize etmek için önemli araçlar sunmaktadır.
Türkiye-Kanada ÇVÖA örneğinde görüldüğü üzere, anlaşma hükümleri şu avantajları sağlamaktadır:
- Gayrimaddi hak bedelleri için Türkiye'de %10 oranında vergilendirme imkanı
- İşyeri tanımına göre vergilendirme yetkisinin belirlenmesi
- Mukimlik belgesi ile anlaşma hükümlerinden yararlanma imkanı
1111 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Türkiye'ye yapılan ithalatlarda da önemli değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu karar ile:
- 22 avroluk vergi muafiyeti tamamen kaldırılmıştır
- Sadece 150 avroyu geçmeyen kitaplar için muafiyet korunmuştur
- Lüks eşyalar için ek %20 vergi getirilmiştir
- Kıymeti 1500 avroyu geçmeyen eşyalar için AB ülkelerinden gelenlerde %18, diğer ülkelerden gelenlerde %20 vergi uygulanmaya başlanmıştır
Bu düzenlemeler, e-ihracat firmalarının hedef pazar seçiminde ve fiyatlama stratejilerinde dikkate alması gereken önemli faktörlerdir. Özellikle düşük tutarlı ürün satışı yapan firmalar, muafiyet limitlerini göz önünde bulundurarak pazarlama stratejilerini gözden geçirmelidir.
E-ihracat faaliyetlerinde sürdürülebilir başarı için, hem Türkiye'deki vergi avantajlarından maksimum düzeyde yararlanmak hem de hedef pazarlardaki vergi yükümlülüklerini doğru şekilde yönetmek gerekmektedir. Mikro e-ihracat muafiyetleri, KDV iadesi imkanları ve uluslararası vergi anlaşmalarının sağladığı avantajlar, doğru kullanıldığında e-ihracat firmalarının rekabet gücünü önemli ölçüde artırmaktadır. Bu nedenle, vergi danışmanı desteği alarak güncel düzenlemeleri takip etmek ve vergi planlaması yapmak, e-ihracat faaliyetlerinin karlılığı açısından kritik önem taşımaktadır.