Süre Uzatım Dilekçesi

Süre Uzatım Dilekçesi

Bu makale, süre uzatım dilekçesi hakkında detaylı bilgi sunarak, hukuki süreçlerde sürenin uzatılması hakkını ve gereklilikleri anlatmaktadır. Hukuki süreçlerde doğru adımları atmanız için gerekli olan temel bilgileri içermektedir.

Süre Uzatma Dilekçesi Genel Bilgileri

Hukuk sistemimizde, davalı tarafın savunma hakkını etkin bir şekilde kullanabilmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çeşitli düzenlemeler getirmiştir. Bu düzenlemelerin en önemlilerinden biri, davalıya tanınan cevap verme süresi ve bu sürenin uzatılması imkanıdır.

HMK'nın 127. maddesi uyarınca, davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki haftalık bir cevap verme süresi tanınmıştır. Bu süre, davalının savunmasını hazırlaması, delillerini toplaması ve hukuki değerlendirmelerini yapması için öngörülmüş temel süredir. Ancak bazı durumlarda, davanın karmaşıklığı, delillerin toplanmasındaki zorluklar veya başka haklı sebeplerle bu süre yetersiz kalabilmektedir.

Kanun koyucu, bu gibi durumları göz önünde bulundurarak, davalıya bir defaya mahsus olmak üzere süre uzatma talebinde bulunma hakkı tanımıştır. Bu talep, mahkemeye sunulacak bir dilekçe ile yapılır ve bir ayı geçmemek kaydıyla ek süre istenebilir. Önemle belirtmek gerekir ki, süre uzatma talebinin mutlaka ilk iki haftalık cevap süresi içerisinde yapılması gerekmektedir. Bu süre geçtikten sonra yapılacak talepler mahkemece kabul edilmeyecektir.

Günümüz teknolojisinin hukuk sistemine entegrasyonu kapsamında önem kazanan elektronik tebligat uygulamasında özel bir durum söz konusudur. Elektronik yolla yapılan tebligatlarda, tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük ek süre otomatik olarak işlemeye başlar. Bu düzenleme, elektronik tebligatın teknik özellikleri ve kullanıcıların sisteme erişim ihtiyaçları göz önünde bulundurularak getirilmiştir.

HMK'nın 317. maddesi, süre uzatma hakkının kullanımına ilişkin diğer hükümleri düzenlemektedir. Bu madde kapsamında, süre uzatma talebinin değerlendirilmesinde mahkemenin takdir yetkisi bulunmaktadır. Mahkeme, talebi değerlendirirken davanın niteliğini, tarafların durumunu ve ileri sürülen gerekçelerin haklılığını göz önünde bulundurur.

Süre uzatma talebinin kabulü halinde, yeni süre kararın verildiği veya tebliğ edildiği tarihten değil, ilk cevap süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlar. Bu husus, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarıyla da desteklenmektedir. Mahkemenin süre uzatma talebi hakkında karar vermemesi durumunda, sürenin uzatıldığı varsayılamaz ve davalı taraf, normal cevap süresi içinde cevap vermek zorundadır.

Süre uzatma dilekçesinin hazırlanmasında, talebin gerekçelerinin açık ve somut olarak ortaya konulması büyük önem taşır. Mahkemenin takdir yetkisini olumlu yönde kullanmasını sağlamak için, süre uzatımını gerektiren sebeplerin detaylı bir şekilde açıklanması ve mümkünse belgelendirilmesi tavsiye edilir.

Süre Uzatma Dilekçesi ve Karşı Dava

Süre Uzatma Dilekçesinin Kabulü ve Karşı Dava Süresi

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 132 ve 133. maddelerinde düzenlenen karşı dava hakkı, davalı tarafın savunma araçlarından biridir. Karşı dava, davalının cevap dilekçesiyle birlikte veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçeyle açabileceği bağımsız bir dava türüdür. Süre uzatma talebinin mahkemece kabul edilmesi durumunda, karşı dava açma süresi de otomatik olarak uzamaktadır.

Mahkemenin süre uzatma talebini kabul etmesi halinde, uzatılan süre içinde karşı dava açılabilir. Bu durumda karşı davanın açılma süresi, mahkemenin verdiği ek sürenin sonuna kadar devam eder. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, süre uzatma talebinin mutlaka yasal cevap süresi içinde yapılması gerekliliğidir.

Karşı Dava Açma Süresinin Sınırlandırılması

Karşı dava açma hakkının kullanılması belirli sürelerle sınırlandırılmıştır. Yasal süre içinde veya mahkemece uzatılan süre içinde açılmayan karşı davalar, aynı dosya içinde görülemez. Bu durumda mahkeme, süresinden sonra açılan karşı davayı ayırarak ayrı bir esasa kaydeder ve bağımsız bir dava olarak görülmesine karar verir.

Süre uzatma talebinin başlangıç tarihi konusunda Yargıtay'ın farklı yaklaşımları bulunmaktadır. Bazı kararlarda ek sürenin kararın verildiği tarihten itibaren başlayacağı kabul edilirken, bazı kararlarda ise kararın tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmektedir. Bu farklı yaklaşımlar uygulamada belirsizliklere yol açabilmektedir.

İlk itirazların süre uzatımından etkilenip etkilenmeyeceği konusu da tartışmalıdır. HMK'nın 116. maddesi kapsamındaki ilk itirazların, cevap dilekçesiyle birlikte ve cevap süresi içinde yapılması gerekir. Ancak süre uzatımı verildiğinde, bu ek süre içinde ilk itirazların da yapılıp yapılamayacağı konusunda yargı kararları farklılık göstermektedir.

Süre uzatma talebi ve karşı dava açma hakkı birbirleriyle yakından ilişkilidir. Davalı taraf, süre uzatma talebinde bulunurken, karşı dava açma niyetini de göz önünde bulundurmalıdır. Çünkü süre uzatma talebinin reddi halinde, karşı dava açma hakkı da yasal süreyle sınırlı kalacaktır. Bu nedenle, süre uzatma dilekçesinde karşı dava açma ihtimalinden de bahsedilmesi ve gerekçelerin buna göre düzenlenmesi önemlidir.

Uygulamada, süre uzatma talebi ve karşı dava açma hakkının kullanılmasında dikkat edilmesi gereken en önemli husus, sürelerin takibidir. Elektronik tebligat durumunda tebliğ tarihinden itibaren beş günlük ek sürenin de hesaba katılması ve tüm işlemlerin bu sürelere uygun olarak planlanması gerekmektedir.

Süre Uzatma Dilekçesi Örnek

Süre uzatma dilekçesi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, dilekçenin şekli ve içerik yönünden eksiksiz olmasıdır. Aşağıda, HMK'nın ilgili hükümleri çerçevesinde hazırlanmış örnek bir süre uzatma dilekçesi yer almaktadır:

                                                    SAYIN
                                         İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE

Dosya No: 2024/XXX Esas

DAVACI             : [Ad Soyad]
                     [Adres]

VEKİLİ             : [Avukat Ad Soyad]
                     [Adres]

DAVALI             : [Ad Soyad]
                     [Adres]

VEKİLİ             : [Avukat Ad Soyad]
                     [Adres]

KONU               : Sayın Mahkemenizin 2024/XXX Esas sayılı dosyası kapsamında, 
                     cevap dilekçesi sunma süresinin uzatılması talebidir.

AÇIKLAMALAR       :

1. Sayın Mahkemenizin 2024/XXX Esas sayılı dosyası kapsamında tarafımıza tebliğ 
   edilen dava dilekçesine karşı cevap verme süremiz devam etmektedir.

2. Ancak, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların kapsamlı olması ve bu 
   iddialara karşı savunmamızı destekleyecek belgelerin toplanması için ek süreye 
   ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle:

   - Yurt dışından temin edilmesi gereken belgelerin tercüme işlemleri,
   - Teknik bilirkişi raporlarının hazırlatılması,
   - Şirket merkezinden talep edilen belgelerin temini,

   gibi işlemler için ek süreye ihtiyaç duyulmaktadır.

3. Bu nedenle, HMK'nın 127. maddesi uyarınca, cevap dilekçesi sunma süremizin 
   bir ay uzatılmasını talep etme zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKÎ SEBEPLER   : HMK m.127 ve ilgili mevzuat

SONUÇ VE İSTEM   : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, dava dilekçesine 
                   karşı cevap verme süremizin HMK m.127 uyarınca **BİR AY** 
                   süreyle uzatılmasına karar verilmesini saygılarımızla arz 
                   ve talep ederiz. XX/XX/2024

                                                    Davalı Vekili
                                                    Av. [Ad Soyad]
                                                    [İmza]

EKLER            :
1. Vekaletname
2. [Varsa diğer belgeler]

Bu örnek dilekçede görüldüğü üzere, süre uzatma talebinde bulunurken şekli unsurların tam olmasına dikkat edilmelidir. Dilekçede mahkeme adı, dosya numarası, tarafların bilgileri, talep konusu ve gerekçeler açık ve net bir şekilde belirtilmelidir.

Dilekçede süre uzatma talebinin gerekçeleri somut ve inandırıcı olmalıdır. Örneğin, belgelerin toplanmasındaki zorluklar, tercüme gerektiren evrakların varlığı, teknik inceleme gerekliliği gibi nedenler açıkça yazılmalıdır.

Dilekçenin sonuç kısmında, talep edilen süre uzatımının süresi net olarak belirtilmelidir. HMK m.127 uyarınca bu süre bir ayı geçemeyeceğinden, talep bir ay ile sınırlandırılmalıdır.

Dilekçeye eklenecek belgeler varsa (örneğin vekaletname, süre uzatma gerekçelerini destekleyici belgeler), bunlar da ekler kısmında listelenmelidir. Tüm bu unsurların eksiksiz olması, süre uzatma talebinin mahkeme tarafından değerlendirilmesinde önem taşımaktadır.

Süre Uzatma Dilekçesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Süre uzatma dilekçesi hazırlanırken, dilekçenin kabulü için bazı önemli noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Öncelikle, süre uzatma talebinin gerekçesi mantıklı ve ikna edici olmalıdır. Mahkeme, sunulan gerekçeleri değerlendirerek talepte bulunan tarafın gerçekten ek süreye ihtiyacı olup olmadığını inceler. Bu nedenle, gerekçeler somut ve ispat edilebilir nitelikte olmalıdır.

Haklı sebepler, süre uzatma talebinin kabulünde önemli rol oynar. Bu sebepler arasında:

  • Sağlık sorunları ve hastane raporları
  • İş seyahati veya yurt dışında bulunma durumu
  • Delillerin toplanmasında yaşanan zorluklar
  • Dosyanın karmaşıklığı ve teknik inceleme gerektirmesi
  • Mücbir sebepler (doğal afet, pandemi vb.)

gibi durumlar yer alabilir. Bu sebeplerin varlığını gösteren belgelerin dilekçeye eklenmesi, talebin kabulü olasılığını artıracaktır.

Süre uzatma dilekçesinin hazırlanmasında Yargıtay içtihatları önemli bir referans kaynağıdır. Yargıtay kararları, hangi gerekçelerin kabul edilebilir olduğu ve süre uzatımının nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda yol göstericidir. Özellikle, sürenin başlangıç tarihi ve uzatılan sürenin hesaplanması konularında Yargıtay kararlarının incelenmesi faydalı olacaktır.

Süre uzatma talebinin reddedilmesi durumunda ortaya çıkabilecek sonuçlar da göz önünde bulundurulmalıdır. HMK'nın 128. maddesi uyarınca, cevap dilekçesi süresinde verilmezse, davalı davacının iddialarını inkar etmiş sayılır. Bu durum, davalının savunma hakkını önemli ölçüde etkileyebilir. Bu nedenle, süre uzatma dilekçesinin hazırlanması aşamasında profesyonel hukuki destek alınması önemlidir.

Karmaşık hukuki konularda veya önemli ticari davalarda avukat danışmanlığı almak, süre uzatma talebinin başarılı olma şansını artırır. Avukatlar, benzer davalardaki deneyimleri ve güncel içtihatlar hakkındaki bilgileri sayesinde, gerekçelerin daha etkili bir şekilde sunulmasını sağlayabilir.

Süre uzatma dilekçesi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da dilekçenin zamanlamasıdır. Dilekçe, yasal cevap süresi olan iki haftalık süre içinde sunulmalıdır. Sürenin son günlerinde yapılan başvurular, mahkemenin değerlendirme süresini kısıtlayabilir ve talebin reddedilme riskini artırabilir.

Süre uzatım dilekçesi, hukuki süreçlerde önemli bir araç olmakla birlikte, dikkatli ve özenli bir şekilde hazırlanması gereken bir belgedir. Gerekçelerin sağlam temellere dayandırılması, haklı sebeplerin belgelendirilmesi ve sürelere dikkat edilmesi, dilekçenin başarı şansını artıran temel unsurlardır. Profesyonel hukuki destek alınması, özellikle karmaşık davalarda, hak kaybı yaşanmaması açısından önemli bir güvence sağlar. Bu süreçte, Yargıtay içtihatlarının takip edilmesi ve güncel hukuki gelişmelerin göz önünde bulundurulması da başarılı bir süre uzatım talebi için kritik öneme sahiptir.

Yazar Görseli
Müellif

Av. Ali Haydar GÜLEÇ

Güleç Hukuk Bürosu'nda 9 yıldır yöneticilik ve avukatlık yapmaktadır.